Translation of "Ganaba" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Ganaba" in a sentence and their turkish translations:

Él se ganaba la vida como maestro.

Bir öğretmen olarak hayatını kazandı.

Él no ganaba más de diez dólares al día.

Günde on dolardan fazla kazanmıyordu.

La pobre chica se ganaba la vida vendiendo flores.

Zavallı kız, çiçek satarak geçimini sağladı.

Ganaba combate tras combate, hasta el último en el que participó,

Birçok dövüş kazanmıştı, ta ki sonuncusuna kadar,

Tom se ganaba la vida tocando la guitarra en las esquinas.

Tom cadde köşelerinde gitarını çalarak para kazandı.

Y se dio cuenta de que solo si se ganaba a la población civil podría

yararlandı ve ilerleme kaydedebileceğinin

- Mary tuvo un sueño en el que le tocaba la lotería.
- Mary soñó que se ganaba la lotería.

Mary piyango kazandığına dair bir rüya gördü.

- Tom empezó a hablar acerca de lo que él hacía para vivir.
- Tom comenzó a hablar acerca de cómo ganaba dinero.

Tom geçimini sağlamak için ne yaptığı hakkında konuşmaya başladı.