Examples of using "Pobre" in a sentence and their turkish translations:
Tom fakirdi.
Ben fakirim.
Zavallı kedi.
- Siz fakirsiniz.
- Sen fakirsin.
O olabildiğince fakirdir.
O fakirdir.
Sen fakir değilsin.
Tom fakirdi.
Fakir değilim.
Tom fakirdir.
Fakirdi ama dürüsttü.
Fakirsem ne olacak?
O zavallı değildir.
- Ben kötü bir marangoz değilim.
- Ben yoksul bir marangozum.
O, çok fakirdi.
- Tom fakir görünüyor.
- Tom zavallı görünüyor.
Tom fakir değildi.
O fakir ama mutlu.
Kötü Esperanto'm için üzgünüm.
- Onlar fakir bir ailedirler.
- Onlar yoksul bir aile.
Milyoner, fakir olarak doğdu.
O, fakir olmaktan hoşlanmıyordu.
Yoksul olmaktan utanma.
Peki o zavallı avcı?
çok fakir, çok kaba olarak gördükleri biri için.
Tony yoksul hissetmedi.
- O, bütün hayatı boyunca fakir kaldı.
- Ömrü boyunca fakirliği bitmedi.
O, fakir olduğunu söyledi.
Tom fakir olduğunu söyledi.
O fakir, ama dürüsttür.
Fakir olmaktan utanmıyorum.
Tom yoksul ve mutlu.
Şu zavallı kadın engelli.
- Fakir olmayı zenginliğe tercih ederim.
- Zengin olmaktansa fakir olmayı tercih ederim.
Fakir olmasına rağmen, mutluydu.
Fakir olmaktan utanmıyorum.
Fakir ama, yine de mutlu.
Fakirlik ayıp değildir.
- O fakir ama mutlu.
- O, yoksul ama mutlu.
O fakir doğdu ama bir milyoner olarak öldü.
Onun zavallı köpeği hâlâ hayatta.
O zengin ve ben fakirim.
Ben fakirim, onu satın alamam.
Afrika en yoksul kıtadır.
Japonya doğal kaynaklar bakımından yoksuldur.
O her zamanki kadar fakirdir.
Tom hayatı boyunca fakir kaldı.
Fakir olmayı zengin olmaya tercih ederim.
O fakirden ziyade zengindir.
Zavallı Tom'un her yerinde.
Zavallı kız kör oldu.
Tom fakir ama mutludur.
Fakir olmasına rağmen, mutluydu.
Fakir olmak ayıp değil.
Adam fakir olarak doğmaktan utanıyordu.
Fakir bir köylüden başka bir şey değilim.
Sonra yoksul kısma iniyoruz
Ben o günlerde çok fakirdim.
Sadece fakir olduğu için ona tepeden bakma.
Fakirdir, ama asla şikâyet etmez.
Fakir olmasına rağmen, o mutluydu.
Cadı zavallı küçük kızı lanetledi.
Ülkemde hiç kimse fakir olmak istemiyor.
Onunla evlenmek için çok fakirim.
- Vay başıma gelenler!
- Eyvahlar olsun!
Avluda zavallı küçük bir kedi bulduk.
O fakir olmaktan hoşlanmıyordu.
George fakir, ama her zaman mutlu.
Bu ülke doğal kaynaklar açısından fakirdir.
Yoksul kız gökyüzüne baktı.
O, fakir olmaktan utanmıyor.
Fakir olduğu için, o bunu alamaz.
- Fakir olanın hiç arkadaşı yok.
- Fakirin dostu olmaz.
Babamın fakir olmasından utanmıyorum.
Ailem, Nijerya’nın güneydoğusundaki
Sonra kiliseyi yoksullarla buluşturuyoruz.
Fakir olmanın ne olduğunu bilmiyor.
Ben fakir bir öğrenciyim ve sana ödeme yapamam.
- O, ekmek alamayacak kadar fakirdi.
- O, o kadar fakirdi ki ekmek alamıyordu.
O, yoksuldu ve küçük bir kabinde yaşardı.
Bir insanı fakir olduğu için küçümseme.
Fakir bir ailede büyüdüm.
Zavallı kız. Dün gece beni yaklaşık on kez aradı.
Ben yeni bir takım elbise satın almak için çok fakirim.
Zengin ya da fakir olup olmaman benim için hiç fark etmez.