Examples of using "Frutos" in a sentence and their turkish translations:
İngiltere, İspanyol ürünü ithal ediyor.
Bu ağaç tatsız meyveler taşıyor.
Kararlılık meyvesini verecektir.
İş kar üretmedi.
Çabalarımız yakında meyvesini verecek.
Çikolataları severim, özellikle fındıklı olanları.
Bu ayı, bol miktarda fıstık ve meyve tüketiyor olmalı
Artık çalışmalar meyve de veriyordu
Güzel çiçekler her zaman iyi meyve vermezler.
Bir ağaç meyvelerinden tanınır.
İyi bir ağaç, kötü meyveler veremez.
Her ağaç yılda sadece birkaç gün meyve verir.
Yıllar süren hüsranlardan sonra, nihayet çabalarım meyve verdi.
Meyveler hepinize ait ama dünya hiç kimseye ait değil.
Geceleyin, ormanın meyveleri tamamen onlara kalır.
Çabalarınız yakında karşılığını verecek.
Görünüşe bakılırsa, onların eylemleri işe yaramadı.
Sert kabuklu meyveler içerebilir.
E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.