Examples of using "Factor" in a sentence and their turkish translations:
yolumuza çıkıp çıkmayacağını bilemeyiz.
Plakların oluşumu bir risk etkeni,
En köstekleyici şey ise
Sağlık mutluluk için önemli bir faktördür.
kalp hastalığı için düzeltilebilir, önemli bir risk faktörü olarak listelemiyor,
İyi haber, bu faktörü kolaylıkla fark edeceğiz ve bu da bize
İntihar karmaşıktır ve nadiren tek bir etkene bağlanabilir.
Motivasyon öğrenme sürecini etkileyen faktörlerden biridir.