Translation of "Esparcir" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Esparcir" in a sentence and their turkish translations:

Pero no hay aves ni abejas para esparcir su polen.

...polenlerini saçacak kuş veya arı yoktur geceleri.

Poco tiempo y ni un soplo de aire para esparcir sus esporas.

Sporlarını yaymak için ne vakit ne de en ufak esinti vardır.

Hasta los árboles necesitan ayuda para esparcir sus semillas lo más lejos posible.

Ağaçların bile tohumlarını uzağa saçmak için yardıma ihtiyacı var.