Examples of using "Rápidamente" in a sentence and their turkish translations:
çabuk tepki gösterirler
piyanomun 88 tuşuna koşar oldum.
Aceleyle elbiselerimi giydim.
- Tom çabucak yedi.
- Tom çarçabuk yedi.
Gerçekleşen tek şey çok hızlı yorulmam.
- İlaç hızlı bir şekilde çalıştı.
- İlaç hızlı bir şekilde etki etti.
O hızla arkaya döndü.
Doktoru çabucak geldi.
Moda çabucak değişir.
O, çabuk karar verdi.
O, çabucak mektubu açtı.
O, çabucak giyindi.
Hızla tepki göstermek zorundaydık.
Onu çabucak yapın.
O çabucak sıkıldı.
İşinizi çabucak yapın.
- Hızla kapıyı kapat.
- Kapıyı kapat çabuk.
Bir at hızlı koşar.
Hırsız hızla koştu.
Tom çabucak kovuldu.
Bilgisayarlar hızla gelişti.
Ses çok hızlı şekilde hareket eder.
Fareler hızla ürerler.
O, çabucak odadan çıktı.
Taro, oldukça hızlı bir şekilde kızıyor.
O, hızla Fransızca öğrendi.
Şartlar hızla değişiyor.
Dünya hızla değişiyor.
Söylentiler hızla yayıldı.
Tom gönüllü olmak için çok hızlıydı.
Onlar çabucak yakın arkadaş oldular.
Yangın hızla yayıldı.
Biz acemiyiz ama hızlı öğreniyoruz.
Kağıt hızlı yanar.
Hepimiz hızla gemiye çıktık.
Soğuk algınlığımı çabucak atlattım.
Tom mektubu çabucak açtı.
Biri onu hızla yeniden ele geçirdi.
Çocuk çabucak öğreniyor.
Tavşanlar hızla ürerler.
buzullarımız süratle eriyor
buzullarımız hızla eriyorken,
çabucak büyümeye çalışıyor.
hızlı bir şekilde emisyonları kesmemiz gerek.
İtfaiyeci yangını kısa sürede söndürdü.
İtfaiyeciler yangını hemen söndürdüler.
Her zamankinden daha hızlı yürüdük.
Benim çocuklarım ayakkabılarını çabucak eskitiyorlar.
Oleg sorulara her zaman çabuk cevap verdi.
O, mektubuma hemen cevap verdi.
Bu market hızlıca gelişti.
O, İngilizcede hızlı bir gelişme yaptı.
Japon ekonomisi hızla gelişti.
Tom hızlı yemeyi seviyor.
- Onlar çabucak en iyi arkadaşlar oldular.
- Hemen kanka oldular.
Onların arkadaşlığı çabucak aşka dönüştü.
Dünya nüfusu hızla arttı.
Yangın çok çabuk yayıldı.
Çin, çok hızlı gelişiyor.
Onun İngilizcedeki yeterliliği hızla gelişti.
Ayrıca, kötü şeyler çok hızlı olabilir
Hızlı bir şekilde dönüş yaşamaya, izole olmaya başladım.
çünkü çabuk unutan bir milletiz biz
İlk önce modalar çok hızlı değişir.
Tartışma hızla kontrolden çıktı.
O, kalbinin hızlı çarptığını hissetti.
Yeni duruma hızlıca uyum sağladı.
Kan onun yüzünden çabucak sızdı.
Jackson'ın sağlığı hızla çok daha iyi oldu.
Elektronik ticaret hızla yayılmaya başladı.
Başarılı olmayan devrimler kısa sürede unutulur.
Çabucak bakışımı kapıya çevirdim.
hangi tarafta olduğumuza hemen karar vermeliyiz.
virüs hızla yayılırken
Larrey hemen bir bacağını kesmek zorunda olduğuna karar verdi.
Hızlı ayrıştırılamadığı için de
Bitkiler yağmurdan sonra çabuk büyür.
O hızlı öğrenir.
Sıcak havada, su hızla buharlaşır.
O kadar hızlı koştu ki nefes nefese kaldı.
O nasıl hızla kilo verebileceğini bilmek istiyor.
Tom çabucak nasıl zayıflayabileceğini bilmek istiyor.
Kısa sürede yeni çevreye alıştı.
Patenciler pistin çevresinde hızla kaydı.
Hava sıcak olduğunda süt çabucak kesilir.
Tom'un yüzünden kan aktı.
grubun çeşitli olduğunu anlayacaksın.
Çabuk buradan dışarı çık!
Savaş hızla şiddetli ve kanlı oldu.
Ağabeyim çok hızlı bir şekilde ev ödevini bitirdi.
hastalık hala Sierra Leone'de hızlı bir şekilde yayılmaya devam ediyordu,
Ancak çoğu zaman hızlı hareket ederler.