Examples of using "Dormitorio" in a sentence and their turkish translations:
Bir yatak odası ayırtmak istiyorum.
Bu benim yatak odam.
O üst kata yatak odasına gitti.
Yatak odasını kontrol etmek için gideceğim.
Üniversitemin bir yatakhanesi var.
- Odamı temizlemek istiyorum.
- Odamı temizlemeyi severim.
Tom'un kendi odası var.
Tom küçücük yatak odasından nefret ediyor.
Tom yatak odasını yeniden dekore etmeyi planlıyor.
Kapı, yatak odasına açılıyor.
Yurt kurallarına uymalısın.
Onun kendi yatak odasında hıçkırarak ağladığını duyabiliyordum.
Kadın yatak odasında uyuyor.
Bu Tom'un yatak odası mı?
Sessizce yatak odama gittim.
Kız kardeşimle bir yatak odasını paylaşıyorum.
Evde kendi yatak odam var.
Yatak odasında bir gürültü duydum.
Oda kıymetli süslemelerle doluydu.
Odamı Berberi sembolleriyle süslüyorum.
Onun kendine ait büyük bir yatak odası var.
Judy çocuklarını yatağa gönderdi.
Yatak odasında bir gürültü duydum.
Tom yatak odası dolabını temizledi.
Odanı temizledin mi?
En büyük yatak odası güneye bakıyor.
Ona kendi odamı gösterdim.
Andrew yatak odasındaki bazı rafları onarıyor.
Yatak odamda her şey siyah ve beyazdır.
Tom'un yatak odası kapısı kapalıydı.
Tom tek yatak odalı bir apartmanda yaşadı.
Tom'un yatak odasında büyük bir dolabı var.
Bizim yurdun ısıtma sistemi düzgün çalışmıyor.
Ben yokken birisi odamı temizledi.
En son ne zaman odanı temizledin?
Tom genç kız kardeşi Mary ile bir odayı paylaştı.
Onun yatak odası tam yukarıda.
Yatak odamın penceresi için dantel perdeler aldım.
Yatak odası perdeleri kenarlarında soldu.
Tom görülmeden yurdun dışına çıkamadı.
Bana yeni bir oda tahsis edildi.
Dedim ki burası toplantı odası, yatak odası değil.
Oğlanlar kızların yurtlarına giremezler.
- Güzel bir narbülbülü benim odamın pencere eşiğine indi.
- Güzel bir kızılgerdan benim odamın pencere eşiğine indi.
Bu oda benim yatak odam, diğeri benim ofisim.
Yatak odanı paylaştığın kıza ne oldu?
Odana gitmeni ve kapıyı kilitlenmeni istiyorum.
Evde benim kendi odam var.
Yatak odasında bir gürültü duydum.
Onun evinde kalırken bana büyük bir oda verdi.
Yatak odandan çıkmanı bekleyerek bütün gece boyunca gizleniyorum.
Odana git ve ben söyleyinceye kadar çıkma!
O gerçekten ısıya duyarlı ve ben soğuğa duyarlıyım. Yatak odamız hakkında ne yapmalıyız?
O, bana odasını gösterdi.
O erkek kardeşiyle bir yatak odasını paylaşmak zorunda kaldı.
Odanda bir çalar saatin var mı?
Holmes kimseye haber vermeden odadan dışarı çıktı.
Bu oda bizim için çok küçük.
Tom benim odamda uyuyabilir.