Examples of using "Paso" in a sentence and their turkish translations:
Adım adım.
- Ben yokum.
- Pas geçiyorum.
Onu senin için heceleyerek okuyayım.
Biz adım adım tırmandık.
Adım adım öğrenmelisin.
Sonra parçalarına ayırıp gerekenler hakkında konuşmalıyız.
İkinci adım:
Üçüncü adım:
daha sonra ne mi oldu?
Yol verin.
O büyük bir hızla yürüdü.
- Geri adım at.
- Bir an durup düşün.
- Bir adım geri at.
Bu büyük bir adım.
Biz ilk adımı yapalım!
Bu ilk adımdır.
Adım 1: Bir kişi bulun.
koltuğunuzu bulduğunuzda veririm" dedim.
Her köşede... ...tehlike kol geziyor.
ne oldu şimdi niye bunlar yok?
CEO ve kıdemli yöneticilerle yaptığım
Sizi başkana bağlayacağım.
Müzik dinleyerek çok zaman harcadım.
Bir adım öne çık.
İlk adımı attım.
Zamanımın çoğunu Fransızca çalışarak geçirdim.
Tom'la çok zaman geçirdim.
Şimdi geri çekil.
Günü konuşarak geçiriyorum.
oradaki doktoru işlemin her aşamasında adım adım yönlendirebilir.
Sonrasında bir adım ileri götürdü;
Yolumuzu bulmanın ilk yolu da
Bunun, benim üç sessiz devrim dediğim şeye
Bizim kadınımıza ne oldu
Bizim erkeğimize ne oldu
İlk adım olarak bunu yapalım.
Paraya ihtiyacınız olursa, size biraz ödünç veririm.
Kapı, yatak odasına açılıyor.
Bu, ileriye yönelik büyük bir adımdır.
İlk adım çok zordur.
Evde çok zaman harcamam.
Devrilmiş bir ağaç yolu kapattı.
O, kitapçıya uğradı.
Sonra ne yapmamız gerektiğini bulmalıyız.
İlk adım her zaman en zorudur.
Küçük bir adım olmasına rağmen
ve yayın sektörü devraldı.
Ancak ilk aşama cesaret gerektiriyor.
biz bir adım bile ilerleyemedik
Bu doğru yönde atılmış bir adım.
Yol aç.
İlk adım en zor olanıdır.
Karımla sürekli tartışırım.
Bir sonraki adımın ne olduğunu bilmiyorum.
O şekilde olmadı.
Boş zamanımı çocuklarımla harcarım.
Ben işleri kendi tempomda yaparım.
Yol açın, lütfen.
Orta çağ Rönesansa yol açtı.
Her kişi kendi hızında olgunlaşır.
Yani bu ilk adım işe yaramıyor.
Her gün o kilisenin önünden geçerim.
O, daha ileriye yürüyemedi.
Ben hazırım.Bir sonraki adım nedir?
Ona yetişmek için adımlarımı hızlandırdım.
Hızlı adımlarla odadan çıktı.
Sıradaki kategoriye gidiyorum: B kızları.
Bir sonraki kategoriye gidiyorum: C kızları.
Ardından, markalaşma disiplini
Bu benim için küçük insanlık için büyük bir adım diyordu
Hasta sürekli iyileşiyor.
Bütün günü Facebook'ta geçirmiyorum.
O ilk hamleyi yapmaktan korkuyordu.
Zamanımın çoğunu evde geçiririm.
Vaktimin çoğunu Boston'da geçiriyorum.
O kadar hızlı yürüme. Biz oraya zamanında varacağız.
Kenara çekil. Yolu kapatıyorsun.
Yani bence ikinci adım da işe yaramıyor.
Savaş barışa yol veriyordu.
Tom işleri kendi hızınızda yapar.
Boş zamanımı çoğunlukla müzik dinleyerek geçiririm.
Tabii bu sadece bir ilk adım.
Bazen bir adım geri atmamız ve düşünmemiz gerekiyor.
pişerek geçirdiğim Kaliforniya'ya geri geldiğim için,
Farkındalığınız, çözüme giden ilk adım.
sanırım bu akşam, insanların bağış toplamayı
Daha anlamlı bir günlük toplantı organize edebilmenin ikinci adımı,
fakat herhangi bir çekicilik görmüyorum.
Fakat daha tecrübeli erkekler yolunu kesiyor.
O yıllarda hiç görülmemiş bir adım attı Sovyetler Birliği
Bu kez Üçüncü Kolordu geçemedi,
Kalabalığa karışıp gitti.
Yapılacak bir sonraki adım nedir?
İlk adımı atmak için istekli olmalıyız.
Ben yorgunluktan ölüyorum, bir adım daha atamam!
Onların küçük protestosu kitlesel bir gösteriyi tetikledi.
Tom ve Mary kalabalığın içinden geçtiler.
Tom bir adım daha yürüyemeyeceğini söylüyor.
Tom kalabalığın arasından ilerledi.