Examples of using "Subió" in a sentence and their turkish translations:
O, merdivene tırmandı.
Fiyat yükseldi.
O bir merdivene çıkıyordu.
Ortalama sıcaklık yükseldi.
O kilo aldı.
O merdivenlerden çıktı.
Hiç kimse kilo almadı.
Tom üst kata geldi.
Tom merdivene tırmandı.
Tom parmaklığı tırmandı.
O üst kata yatak odasına gitti.
Tom merdivenlerden yukarı koştu.
O trene bindi.
O, uçağa bindi.
Karafatma üzerime tırmandı.
Tom tekneye bindi.
Tom asansöre bindi.
Tom, Mary'nin arabasına bindi.
Mağaza tüm fiyatları yükseltti.
Kedi ağaca tırmandı.
O hızla merdivenlerden yukarı gitti.
Maria kilo aldı.
Tom uçağa binmedi.
Tom otobüse binmedi.
O yavaşça merdivenleri tırmandı.
Yaşlı kadın merdivenlere güçlükle tırmandı.
Tom televizyonu açtı.
O, dağın en tepesine tırmandı.
Tom tavana giden merdivenlere tırmandı.
Tom kış boyunca kilo aldı.
Bize gülümsedi ve trene bindi.
Kapıyı kapattı ve üst kata çıktı.
Bugün sıcaklık 30 santigrat dereceye kadar yükseldi.
O, Harajuku'ya giden bir otobüse bindi.
O, bisikletine bindi ve uzaklaştı.
Ellerinde bir av tüfeği ile arabaya bindi.
O, evlendikten sonra 23 kilo aldı.
Tom uçağa bindi.
O, uçağa bindi.
Tom, üç çocuğu ile birlikte gemiye bindi.
- Pirincin fiyatı yüzde 3 arttı.
- Pirinç fiyatı yüzde üç arttı.
O, arabasına bindi.
Tom 2.30 trenine bindi.
kimin kayığına bindi? ya da hiç gitmedi mi?
Ama bırakmadı. Elimin üstünde yüzeye geldi.
Pirincin fiyatı yüzde üçten daha fazla yükseldi.
- Tom arabasına bindi.
- Tom kendi arabasına bindi.
Tom arabaya bindi ve kapıyı çarparak kapattı.
Tom yanlış otobüse bindi.
Kedi tek başına evimin çatısına tırmandı.
Tom Mary'yi yanağından öptü ve sonra onun arabasına bindi.
Bize gülümsedi ve trene bindi.
Bana gülümsedi ve trene bindi.
Tom şarkı söyleyen ve danseden bir videosunu You Tube'a postaladı ve o internette yayıldı.