Translation of "Detalle" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Detalle" in a sentence and their turkish translations:

Cada detalle cuenta.

Her detay önemli.

Con todo este detalle.

çocuk nesillerini takip etmiyor.

Gran atención al detalle.

Ayrıntıya büyük miktarda dikkat edilmiş

Describa el accidente en detalle.

Şu kazayı ayrıntılı olarak anlatın.

Se lo explicó con detalle.

O, onu ayrıntılı olarak açıkladı.

Tom no dio mucho detalle.

Tom detaylara gitmedi.

Ése fue un detalle bonito.

Hoş bir dokunuştu.

¿Lo podrías explicar con más detalle?

Onu daha ayrıntılı olarak açıklayabilir misiniz?

Ella describió la escena en detalle.

Olay yerini detaylı olarak tanımladı.

Él explicó sus planes en detalle.

Planlarını ayrıntılı olarak açıkladı.

Es un detalle pequeño pero importante.

Küçük ama önemli bir detay.

Tom explicó su plan en detalle.

Tom planını ayrıntılı olarak açıkladı.

Explicó con detalle lo que había visto.

O, ne gördüğünü detaylı olarak açıkladı.

No tengo tiempo para explicar en detalle.

Ayrıntılı bir biçimde açıklamak için vaktim yok.

¿Te lo tengo que explicar con detalle?

- Bunu senin için hecelemem gerekiyor mu?
- Bunu senin için hecelemek zorunda mıyım?

Por favor, lea las instrucciones en detalle.

Lütfen talimatları ayrıntılı olarak okuyun.

Bueno, un detalle haría una gran diferencia, muchachos.

Beyler, biliyorsunuz ki tek bir şey bile büyük bir fark yaratır.

No dejes de lado un detalle tan importante.

- Böyle önemli bir ayrıntıyı kenara koymayın.
- Bu kadar önemli bir ayrıntıyı kenara koyma.

La semana que viene lo explicaré en detalle.

Önümüzdeki hafta onu ayrıntılı olarak açıklayacağım.

Explíquenme ustedes con detalle como ha ocurrido eso.

Bunun nasıl olduğunu bana ayrıntılı olarak açıkla!

Vamos a entrar en un poco más de detalle.

şimdi biraz daha ince ayrıntıya girelim

El experto en aviación analizó las estadísticas en detalle.

Havacılık uzmanı, istatistikleri ayrıntılı olarak analiz etti.

Ella tuvo el detalle de acompañarme a la estación.

İstasyona kadar bana eşlik edecek kadar nazikti.

- Quiero escuchar toda la historia, y no te dejes ningún detalle.
- Deseo oír la historia completa, y no se salte ningún detalle.

- Hikayenin tamamını dinlemek istiyorum, hiçbir ayrıntıyı atlama.
- Konuyu bütünüyle öğrenmek istiyorum, hiçbir detayı es geçme.

Y esto es lo que quiero analizar en más detalle hoy.

Bugün ayrıntılı olarak bakmak istediğim şey de bu.

Estrategia y nunca desafió ni contradijo a Napoleón excepto en puntos de detalle logístico.

dayanıyordu: Stratejiyi tasarlamada hiçbir rol oynamadı ve Napolyon'a lojistik ayrıntılar dışında asla meydan

- El piloto describió la escena en detalles.
- El piloto describió la escena en detalle.

Pilot manzarayı detaylı olarak açıkladı.