Translation of "Explicó" in Turkish

- Él explicó detalladamente las reglas.
- Explicó detalladamente las reglas.

- Kuralları ayrıntılı olarak açıkladı.
- Kuralları ayrıntılı bir şekilde açıkladı.

él explicó su sustento

onların geçim sıkıntısını anlattı

Tom explicó las normas.

Tom kuralları açıkladı.

Le explicó sus circunstancias.

Şartlarını ona açıkladı.

Me explicó su posición.

O, durumunu bana açıkladı.

Él me lo explicó.

O, onu bana açıkladı.

Él me explicó el asunto.

O, meseleyi bana açıkladı.

Él me explicó la regla.

O, kuralı bana açıkladı.

Ella nos explicó sus razones.

Sebeplerini bize açıkladı.

Se lo explicó con detalle.

O, onu ayrıntılı olarak açıkladı.

Tom me explicó la situación.

Tom durumu bana açıkladı.

Tom no se explicó bien.

Tom kendini netleştirmedi.

Tom me explicó el problema.

Tom problemi bana izah etti.

Tom explicó bien la situación.

Tom durumu güzel açıkladı.

- Tom explicó la situación a Mary.
- Tom le explicó la situación a Mary.

Tom durumu Mary'ye anlattı.

- Ella me explicó cómo hacer un pastel.
- Ella me explicó cómo hacer una torta.

Nasıl kek yapılacağını bana açıkladı.

- Ella explicó sus ideas con imágenes.
- Ella explicó sus ideas a través de imágenes.

Düşüncelerini resimlerle açıkladı.

Él explicó cómo hacer un fuego.

O, nasıl ateş yakacağını açıkladı.

Ella explicó su idea utilizando dibujos.

O, resimler vasıtasıyla fikrini açıkladı.

Ella explicó las reglas en detalles.

Kuralları detaylarıyla açıkladı.

Él explicó sus planes en detalle.

Planlarını ayrıntılı olarak açıkladı.

Tom explicó su plan en detalle.

Tom planını ayrıntılı olarak açıkladı.

Me explicó cómo operar la máquina.

Makinenin nasıl kullanılacağını bana açıkladı.

Tom explicó como funcionaba el sistema.

Tom sistemin nasıl çalıştığını açıkladı.

Tom explicó como sería la emboscada.

Tom pusunun nasıl çalıştığını açıkladı.

Tom le explicó todo a Mary.

Tom her şeyi Mary'ye anlattı.

Tom no explicó bien su postura.

Tom durumunu netleştirmedi.

- Explicó el significado literal de la frase.
- Él explicó el sentido literal de la frase.

O, cümlenin kelime anlamını açıkladı.

Quinlan explicó que la cortesía se multiplicó,

Nazikliğin yayıldığını,

Ella me explicó que tiramos demasiada basura.

Bana çok fazla çöp attığımızı açıkladı.

Él me explicó que no tenía dinero.

Parası olmadığını bana açıkladı.

"Nuestros clientes están en Taiwan", explicó Tom.

Tom müşterilerimiz Tayvan'da dedi.

Explicó con detalle lo que había visto.

O, ne gördüğünü detaylı olarak açıkladı.

Él explicó por qué el experimento fracasó.

Deneyin niçin başarısız olduğunu açıkladı.

Ella le explicó cómo resolver el rompecabezas.

O, ona bulmacayı nasıl çözeceğini açıkladı.

El abogado nos explicó la nueva ley.

Avukat yeni yasayı bize açıkladı.

Tom explicó por qué había llegado tarde.

Tom neden geç kaldığını açıkladı.

Tom le explicó el sistema a Mary.

Tom sistemi Mary'ye açıkladı

Tom le explicó la agenda a Mary.

Tom takvimi Mary'ye açıkladı.

Tom explicó los motivos de su decisión.

Tom, kararının nedenlerini açıkladı.

Tom le explicó el proyecto a Mary.

Tom, Mary'ye projeyi açıkladı.

Tom le explicó el plan a Mary.

Tom, Mary'ye planı açıkladı.

Tom le explicó las circunstancias a Mary.

Tom, Mary'ye koşulları açıkladı.

Tom explicó todo lo que había sucedido.

Tom olan her şeyi anlattı.

Explicó lo que estaban cambiando los pequeños comercios

küçük esnafların da neler çevirdiğini anlattı

Él explicó el objetivo principal de ese plan.

O, planın temel amacını açıkladı.

Explicó que no sabía nada sobre el asunto.

O, konu hakkında bir şey bilmediğini açıkladı.

El profesor nos explicó el significado del poema.

Öğretmen bize şiirin anlamını açıkladı.

¿Tom te explicó lo que va a pasar?

Tom sana ne olacağını açıkladı mı?

Tom explicó como fue que perdió el dinero.

Tom parayı nasıl kaybettiğini açıkladı.

Ella le explicó por qué había llegado tarde.

O, niçin geç kaldığını ona açıkladı.

Tom explicó las reglas del juego a Mary.

Tom oyunun kurallarını Mary'ye açıkladı.

Tom se lo explicó muy meticulosamente a Mary.

Tom onu Mary'ye çok dikkatli bir şekilde açıkladı.

Él le explicó a mi hijo por qué llueve.

Niçin yağmur yağdığını oğluma açıkladı.

Ella me explicó cómo usar el secador de pelo.

Saç kurutma makinesinin nasıl kullanılacağını bana açıkladı.

El profesor nos explicó el significado de la palabra.

Öğretmen bize kelimenin anlamını açıkladı.

Tom le explicó el propósito del proyecto a Mary.

Tom Mary'ye projenin amacını açıkladı.

Explicó que estaba dando una vuelta completa alrededor del mundo.

Dünya etrafında bir tam tur attığını açıklıyordu

Ella le explicó por qué no podía ir a visitarlo.

O, ona onu niçin ziyaret edemediğini açıkladı.

Ella le explicó por qué no le agradaban sus padres.

O, ona onun ebeveynlerini niçin sevmediğini açıkladı.

Ella le explicó por qué llegó tarde a su fiesta.

O, partiye niçin geç kaldığını ona açıkladı.

La ciencia explicó muchas cosas que la religión jamás pudo explicar.

Bilim birçok şeyi açıklar ama din asla açıklayamazdı.

Él nos explicó su plan a mi hijo y a mí.

O planını hem oğluma hem de bana açıkladı.

Tom le explicó a Mary que los delfines eran animales pacíficos.

Tom, Mary'ye yunusların barışçıl hayvanlar olduklarını açıkladı.

Tom le explicó a Mary por qué él necesitaba comprarse un coche.

Tom, Mary'ye neden yeni bir araba satın almaya ihtiyacı olduğunu açıkladı.

Donde explicó que temía que ella y su hijo fueran asesinados en México.

Mesika'da oğlu ve kendisinin öldürülmesinden korkuyordu.

Explicó los medios de vida de las personas en la fase de línea

insanların geçim sıkıntısını hat safhada anlattı

Él le explicó a Mary por qué llegaba tarde a su fiesta de cumpleaños.

O, Mary'ye neden onun doğum günü için geç kaldığını açıkladı.

Max le explicó a Julia por qué no podía ir a su fiesta de despedida.

Max Julia'ya onun veda partisine neden gelemediğini açıkladı.

La declaración de la señora Teresa explicó muchas cosas sobre la muerte de su marido.

Bayan Teresa'nın ifadesi kocasının ölümüyle ilgili çok şey açıkladı.