Examples of using "Criar" in a sentence and their turkish translations:
Tom'u tek başıma yetiştirmeye çalıştım.
Çocuk yetiştirmek tolerans gerektirir.
Çocuk yetiştirmek, bir servete mal oluyor.
Tom çocukları yetiştirme hakkında bir şey bilmiyor.
Tom yetiştirdiği tavşanları hatırladı.
Çocuklarla, çocuklarını büyütmek için çalışan bekâr annelerle.
Babamın beni yetiştirdiği gibi oğlumu yetiştirmek istiyorum.
Tom ve Mary çocuklarını nasıl yetiştirecekleri konusunda her zaman tartışıyorlar.
Üç güzel çocuk yetiştirip doğru kadınla evlenmekle iyi iş başardın.
ama daima anlaşabileceğimiz şey nasıl insan yetiştireceğimiz.
Tayland'da, çocuk yetiştirme babanın sorumluluğu değildir; tamamen anneye aittir.