Translation of "Conejos" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Conejos" in a sentence and their turkish translations:

- Los conejos pueden nadar.
- Los conejos saben nadar.

Tavşanlar yüzebilirler.

Tom tiene conejos.

Tom'un tavşanları var.

- Los conejos son burda de cuchis.
- Qué cuchis son los conejos.
- Qué cuchis los conejos, vale.

Tavşanlar çok sevimli.

¿Los conejos pueden nadar?

Tavşanlar yüzebilir mi?

- Los conejos tienen largas orejas.
- Los conejos tienen las orejas grandes.

Tavşanların uzun kulakları vardır.

Los conejos son muy simpáticos.

Tavşanlar çok sevimlidir.

Los conejos son animales sociales.

Tavşanlar sosyal hayvanlardır.

Los conejos se reproducen rápidamente.

Tavşanlar hızla ürerler.

Los conejos tienen las orejas grandes.

Tavşanların büyük kulakları vardır.

Los conejos tienen unas largas orejas.

Tavşanların uzun kulakları vardır.

Horneé galletas con forma de conejos.

Tavşan şeklinde bazı kurabiyeler yaptım.

- ¿Los conejos son más lindos que las ardillas?
- ¿Son los conejos más lindos que las ardillas?

Tavşanlar sincaplardan daha şirin mi?

A los conejos les gusta comer zanahorias.

Tavşanlar havuç yemeği severler.

¿Por qué los conejos tienen orejas largas?

Neden tavşanların uzun kulakları var?

A los conejos les gustan las zanahorias.

Tavşanlar havuç sever.

Cuidaba de los conejos cuando iba al colegio.

Okula gittiğim zamanlar tavşan beslemiştim.

Tom conservó un par de conejos para aparearlos.

Tom yetiştirmek için bir çift tavşan besledi.

Tom recordó a los conejos que solía criar.

Tom yetiştirdiği tavşanları hatırladı.

Se pueden ver algunos conejos salvajes en el bosque.

Bazı yabani tavşanları ormanda görebilirsiniz.

Los cinco conejos fueron devorados por los lobos hambrientos.

Beş tavşanın hepsi aç kurtlar tarafından yenildi.

Con la frecuencia que el técnico interactuaba con los conejos.

teknisyenin tavşanlarla olan etkileşim sıklığı olabileceğini düşündüler.

Tenían 60 % menos enfermedad aórtica que los conejos del otro grupo,

diğer gruba göre yüzde 60 daha az aortic hastalık geliştirdi,

- Los conejos tienen las orejas grandes.
- El conejo tiene orejas largas.

- Bir tavşanın uzun kulakları vardır.
- Tavşanların uzun kulakları vardır.

Me encantan los conejos... con patatas y una buena copa de vino.

Patates kızartması ve bir bardak iyi şarapla birlikte tavşanları severim.

Si los conejos no ponen huevos, ¿por qué son el símbolo de pascua?

Eğer tavşanlar yumurtlamıyorlarsa neden Paskalya'nın simgesiler?

Tatoeba: ¡Donde los debates son más candentes que dos conejos haciendo bebés en un calcetín!

İşte tartışmaların çorap içinde düzüşen tavşanlardan daha sıcak geçtiği yer: Tatoeba!

Tom es el único chico que Mary conoce que le tiene miedo a los conejos.

Tom Mary'nin tanıdığı tavşanlardan korkan tek çocuktu.

- Un conejo tiene orejas largas y cola corta.
- Los conejos tienen orejas alargadas y colas cortas.

Tavşanların uzun kulakları ve kısa kuyrukları vardır.