Translation of "Contratar" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Contratar" in a sentence and their turkish translations:

Te quiero contratar.

- Seni işe almak istiyorum.
- Sizi işe almak istiyorum.

contratar 10 profesores negros,

on siyahi profesör işe alınacak,

Quiero contratar a Tom.

Tom'u işe almak istiyorum.

¿Por qué te debería contratar?

Niçin sana iş vermem gerekiyor?

Nadie te va a contratar.

Kimse seni işe almayacak.

Necesito contratar a un abogado.

- Bir avukat tutmam gerekiyor.
- Bir avukat tutmalıyım.

Necesito contratar a un contador.

Bir muhasebeci tutmalıyım.

Necesito contratar a un asistente.

Bir yardımcı tutmalıyım.

Quiero contratar a un sirviente.

Bir hizmetçi tutmak istiyorum.

Tuvimos que contratar a un abogado.

Biz bir avukat tutmak zorunda kaldık.

Creo que deberíamos contratar más personas.

Sanırım daha fazla insanı işe almalıyız.

La compañía quiere contratar a veinte personas.

Şirket 20 kişiyi işe almak istiyor.

Planeo contratar a alguien que pueda hablar inglés.

Ben, İngilizce konuşabilen birini işe almayı düşünüyorum.

Tom planea contratar a alguien que habla francés.

Tom Fransızca konuşan birini işe almayı planlıyor.

Queremos contratar a alguien que hable un francés fluido.

Fransızcayı akıcı şekilde konuşabilen birini işe almak istiyoruz.

No puedo contratar un conductor. No tengo dinero para ello.

Bir sürücü tutamam. Bunun için param yok.

Tomás es muy pobre como para contratar a un abogado.

Tom bir avukat tutamayacak kadar çok fakir.

- Tom podría emplear a Mary.
- Tom podría contratar a Mary.

Tom Mary'yi işe alabilir.

Pienso que deberíamos contratar a Tom en lugar de Mary.

Mary yerine Tom'u çalıştırmamız gerektiğini düşünüyorum.

La meta no es contratar a personas que necesitan un trabajo,

Hedef sadece iş arayan insanları işe almak değil,

Lo primero que hice fue contratar a cuatro de las 55 personas.

İlk yaptığım iş eski 55 çalışandan dördünü işe almak oldu.

Tendremos que contratar a alguien para que haga el trabajo de Tom.

Tom'un işini yapması için birini kabul etmek zorunda kalacağız.

No sé por qué, pero estoy seguro de que Tom tiene sus razones para no contratar a Mary.

Niçin olduğunu bilmiyorum, Fakat Tom'un Mary'yi çalıştırmamak için nedenleri olduğundan eminim.