Translation of "Comencé" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Comencé" in a sentence and their turkish translations:

Comencé a sudar.

Ben terlemeye başladım.

Comencé a usar herramientas optogenéticas,

optogenetik cihazların kullanımına öncülük ettim.

Así que comencé a investigar.

Araştırmaya başladım.

Para ello, comencé un ejercicio

Bunun için de Pazar çizimi dediğim

Comencé a descubrir cosas extrañas.

bazı garip şeyleri keşfetmeye başladım.

Comencé a escribir un libro.

Bir kitap yazmaya başladım.

Sólo verle comencé a reírme.

Onu görür görmez gülmekten kırıldım.

Cuando comencé a trabajar con Priya,

Priya ile çalışmaya başladığımda,

Comencé a buscar una explicación científica.

bilimsel bir açıklama aramaya başladım.

Comencé como inventora, emprendedora, innovadora social.

Bir mucit, girişimci, sosyal yenilikçi olarak başladım.

Comencé a acabar con los sentimientos

ne hissetmem gerektiğiyle ilgili

Así que comencé a escribir cosas.

Bu yüzden bir şeyler yazmaya başladım.

Y luego comencé a hacer avances.

İşte o noktada başarılı olmaya başladım.

Así que comencé un nuevo proceso

Bense onun dünyasını daha da derinden görmeye,

Y comencé a trabajar con mi comunidad

ve deprem sonrası bu korkunç dönemi atlatmalarında onlara yardım etmek için

Y comencé a venirme abajo, sola, rápidamente.

Hızlı bir şekilde dönüş yaşamaya, izole olmaya başladım.

Comencé a hacer esto hace cuatro años.

Bu işi dört yıl önce yapmaya başladım.

Comencé a estudiar francés a los trece.

Ben on üç yaşındayken Fransızca öğrenmeye başladım.

Y comencé mi primera ronda de auto experimentación.

ve ilk tur kendi deneysel kullanımıma başladım.

Comencé a estudiar árabe por las razones equivocadas.

Arapça öğrenmeye çok yanlış sebeplerle başladım.

Comencé a investigar la resiliencia hace una década

On yıl önce, Philadelphia'daki Pensilvanya Üniversitesinde

Comencé a construir esta red hace tres años.

Bu ağı inşa etmeye üç yıl önce başladım.

Comencé a estudiar francés cuando tenía trece años.

On üç yaşındayken Fransızca çalışmaya başladım.

Cuando comencé a trabajar con Sara, fue muy difícil.

Sara ile ilk çalışmaya başladığımda, çok zordu.

Comencé a preguntarme cómo podríamos cambiar nuestras reuniones cotidianas

Ben de düşünmeye başladım, nasıl yapsak da günlük toplantılarımızda

Cuando comencé a trabajar en el origen de la Luna,

Ay'ın kökeni üzerinde çalışmaya başladığım zaman,

Comencé a aprender inglés con el fin de ser profesor.

Ben bir öğretmen olmak amacıyla İngilizce öğrenmeye başladım.

Yo comencé a temer que tú nunca volverías de nuevo.

Tekrar gelmeyeceğinden korkmaya başladım.

Entonces, sentada junto a su cama, comencé a investigar por qué,

Onun yatağının kenarında oturarak nedenleri araştırmaya başladım.

- Comencé a jugar golf muchos años atrás.
- Empecé a jugar al golf hace años.

Yıllar önce golf oynamaya başladım.

- La semana pasada empecé a aprender chino.
- La semana pasada comencé a aprender chino.

Ben geçen hafta Çince öğrenmeye başladım.