Examples of using "Cosas" in a sentence and their turkish translations:
Eşyalarınızı alın.
Eşyalarını yerine koy.
İsimler, şeyler.
Kaç tane şey aldın?
İşler değişiyor.
Eşyalarıma dokunma!
Eşyalarıma dokunma.
İlişkiler daha kötü oluyorlar.
İşler iyi.
Bundan önce iki şey:
şu gibi şeyler söyledi:
Her türlü şeyi yönetiyoruz.
playstation vb. şeyler
Sen bir şeyler duyuyorsun.
Ben çok istiyorum.
Eşyalarını toparla.
Benim şeylerime dokunma.
İşler değişti.
İşler değişir.
Eşyalarımı istiyorum.
Ufak tefek şeyler olur.
Çok şey biliyorum.
Birkaç şeye ihtiyacım olacak.
Ben birçok şey aldım.
Tom şeyleri biliyor.
Tom şeyler görüyor.
Eşyalarını al.
İşleri biliyorum.
Bir şeyler gördüm.
Ben çok şey hatırlıyorum.
Bu tür şeyler olur.
O epeyce şeyler aldı.
Eşyalarını unutma.
Söyleyebileceğin şeyler var ve söyleyemiyeceğin şeyler var.
Eşyanı geride bırakma.
Eşyalarını unutma.
Yüzüne gözüne bulaştırma.
Sadece olumlu yönler."
farklı şeyler denemek istersin.
Devletten bir şeyler topladık.
iki şeyden ötürü:
mermerden yapılan şeyler
emsalsiz oranlarda azalma yaşanıyor.
Şeylerin nerede?
Birçok şeyden bahsettik.
Ben hayal mi görüyorum?
Böyle şeylere inanır mısınız?
İşler değişti.
Ben birçok şeyi severim.
Eşyalarımı paketliyorum.
Eşyalarım nerede?
Bu şeyleri istiyorsun, değil mi?
Hayal görüyor olmalıyım.
- Kırılıp bozulmak eşyanın tabiatıdır.
- Bozulup dağılmak eşyanın doğasında vardır.
Bunlar nedir?
Şunlar nedir?
Çok şey gördüm.
Bazı şeyler imkansızdır.
Kuşkulu şeyler yaptım.
Bunlar senin eşyaların mı?
Birçok haksız şeyler oldu.
- Nasılsın?
- Nasıl gidiyor?
Yapacak şeylerim vardı.
Bazı şeyler yaptım.
Söyleyecek şeylerim var.
Birkaç şey biliyorum.
Birkaç şey bilmeye ihtiyacım var.
Eşyalarımı zaten topladım.
Şeylerin nerede?
Tom çok şey bilir.
Durumlar kötüleşiyor.
Sonuçta işler değişti.
Bu işleri değiştiriyor.
Öyle şeyler sık sık olur.
Mary çok şey biliyor.
O, korkunç şeyler söylüyor.
Ben bu şeylerden şüpheliyim.
Ben aptalca şeyler yaptım.
Bazı şeylerin gitmesine izin verin.
İşler nasıl sonuçlandı?
Bu şeyler gerekli değildir.
İyi şeyler bekliyoruz.
Biz çok şey öğrenmek istiyoruz.
O şeyler parazitlerdir!
Genelde iki şeyden ya da iki şeyden biri olduğuna inanıyorum.
Yapacak bir sürü işim var.
- Yapacak çok şeyim var.
- Yapacak birkaç şeyim var.
Biz çok şey tartıştık.
- Sami, işleri daha da kötüleştirdi.
- Sami, işleri daha da kötü yaptı.
İşleri yarım bırakma.