Examples of using "Llega" in a sentence and their turkish translations:
O ne zaman varır?
Çok az kaldı.
Tom erken geldi.
Tom bugün varır.
Her zaman zamanında gel.
Yarın asla gelmeyecek.
Tren erken geldi.
Tren gecikti.
İşte gelin geliyor!
Tom her zaman geç kalır.
O, her zaman zamanında gelir.
Tom nadiren geç kalır.
O her zaman geç gelmez.
O geldiğinde sana bildireceğim.
Tom asla zamanında varmaz.
Tom neredeyse asla geç kalmaz.
Kış gündönümü geliyor.
O sık sık okula geç gelir.
Herkesin şansı bir gün dönebilir.
O sık sık okula geç gelir.
Eğer biz bunun boyutunu anlamazsak
Belime kadar battım.
Fred, sık sık sınıfa geç geliyor.
Otobüs her zaman zamanında gelmez.
O, sık sık işe geç kalır.
O, asla okula geç kalmaz.
- O aptal.
- O aklını yitirmiş.
- O kaçık.
Saat on bir ve o gelmiyor.
O, zaman sınıfa geç kalır.
Zamanında gelin.
Tren ne zaman gelir?
Bu uçak Narita'ya ne zaman varacak?
Polise nasıl giderim?
Tom'un otobüsü ne zaman gelir?
Tren her zaman vaktinde gelir.
Tom neredeyse randevularına hiç geç kalmaz.
Sabah gel, işler sakinleşsin.
Elbise dizlerime geliyor.
Tren her zaman zamanında gelir.
Onun saçı omuzlarına geliyor.
O her zaman oraya geç geldiği için sinirlendi.
- O, her zaman okula geç kalır.
- O her zaman okula geç gelir.
Bir sonraki tren hangi saatte geliyor?
Bir randevuya her zaman zamanında varır.
Bu yol seni müzeye götürecek.
Andy bir randevuya asla geç kalmaz.
Tom oldukça sık okula geç kalır.
Tom'un neden her zaman geç kaldığını merak ettin mi?
Kartaca filosu nihayet karaya ulaşıyor.
Özellikle acelemiz olduğunda otobüsümüz geç gelir.
Bu tren saat kaçta Yokohama'ya varır?
Trenimiz Hakata'ya ne zaman varıyor?
Tom çoktan burada, ama Bill henüz gelmedi.
Kış gitti. İlkbahar geldi.
Bu kapıdan mutfağa erişebilirsin.
Evinize nasıl gidildiğini bana söyler misin?
İngilizce öğretmenimiz her zaman zamanında gelir.
Sadece Tom'un ne zaman geleceğini bilmek istedim.
Oraya nasıl gideceğini biliyor musun?
Sen gitmeden önce posta gelir.
Kış yakında geliyor.
Bazen tren zamanında gelmez.
Bu oda güneş alır.
Bu oda çok güneş almaz.
Tom randevularına neredeyse hiç geç kalmaz.
Göz kendi rahatlık düzeyinin ötesini görmez.
Sözlük eksik. Sadece J harfine kadar gidiyor.
Kanınıza girdikten sonra enfeksiyon kaparsınız
Bunu aştıktan sonra, hâlâ kilometrelerce uzakta olduğunu fark ediyorsunuz.
ya geç gelip yada hiç gelmeyen arkadaşınız yok mu?
İlk gelene ilk servis yapılır.
- Eve geç geldin.
- Eve geç kaldın.
Babam istasyona saat beşte varıyor.
- Pazartesi günleri çoğunlukla okula geç kalır.
- Pazartesileri okula sık sık geç geliyor.
- Pazartesileri okula sık sık geç kalıyor.
Onun saçı o kadar uzun ki zemine ulaşıyor.
Eve ilk varan akşam yemeğini pişirmeye başlar.
Trenin saat kaçta geleceğini kontrol edeceğim.
O aptal.
Bizim profesör dersine her zaman vaktinde gelir.
Annen Amsterdam'a yarın saat kaçta varacak?
Tom her zaman geç kalmaz fakat sık sık kalır.
Mary'nin beline kadar saçları var.
Kar seviyesi bele kadar. Gerçekten çok tuhaf.
Bay White saat 10.30'da Tokyo'ya varıyor.
Bazen okula geç kalır.
Şu anda kapıdaki içeri gelen kız her zaman geç kalıyor.
Öğleden sonra güneşi doğrudan odama gelir.
Babam nadiren gece yarısından önce eve döner.
Bu oda fazla güneş ışığı almıyor.
Ne olursa olsun, Tom her zaman zamanında gelir.
En yakın istasyona nasıl gidildiğini söyleyebilir misiniz?
ve voltaj ona çarptığında, açılır ve suyu salar,
Ekspres akşam 6:30'da varır.