Translation of "Medida" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Medida" in a sentence and their turkish translations:

La medida del amor es amar sin medida.

Aşkın ölçüsü ölçüsüz sevmektir.

A medida que las obtienes.

geçiş yapacaksınız.

O, a medida que crece...

Çözüldükçe,

Así, a medida que avancemos,

Biz ilerlerken

A medida que se enfría,

soğurken, içerisinde bulunan

Eso es una medida exacta.

O bir tam ölçüm.

La medida debe ser exacta.

Ölçüm tam olmalıdır.

La segunda medida es más procedimental.

Yaptığımız ikinci şey biraz daha yöntemsel.

A medida que los jóvenes migran,

Gençler göç ettiğinden,

Todo está hecho a la medida.

Hepsi sipariş üzerine yapıldı.

Te puedo entender en cierta medida.

Bir yere kadar seni anlayabilirim.

Los cables fueron hechos a medida.

Kablolar ısmarlamaydı.

¿Cuál es tu medida de cintura?

Bel ölçün nedir?

A medida que la tierra se eleva a medida que avanza hacia el ecuador, necesita estrellarse

ekvator tarafına gittikçe yeryüzü yükseldiği için çarpması gerekiyor

Y a medida que la enfermedad avanzaba

Ve bu hastalık daha da kötüleştiğinde

A medida que las ciudades se expanden,

Dünyanın şehirleri genişledikçe...

A medida que los continentes se van

kıtalar ayrılırken

A medida que incursionaba en estos temas,

İleriye, daha ileriye gittim ve gittikçe fark ettim ki

Debo encargar un nuevo traje a medida.

Yeni bir takım elbise yaptırmalıyım.

Nos volvemos olvidadizos a medida que envejecemos.

Yaşlandıkça unutkan olduk.

Aquella medida afectaba a todo el mundo.

Bu kural herkes için geçerliydi.

A medida que usan una región del cerebro,

Bir beyin bölgesini kullandığınızda,

Y la habilidad mejoraba a medida que crecían.

ve bu yetenek yaşlandıkça iyileşmekteydi.

Y, a medida que la tecnología sigue acelerando,

Bu yüzden teknoloji hızla ilerlemeye devam ederken

A medida que el virus se propaga rápidamente

virüs hızla yayılırken

Pero no cualquier medida, sino las correctas para nosotros.

Herhangi bir adım değil, doğru adımı atmamızı sağlıyor.

Sabes que en Europa hay una medida de seguridad

Avrupada biliyosunuz öyle bir güvenlik önlemi varki

Todos los trajes de Tom están hechos a medida.

Tom bütün takımlarını sipariş üzerine yaptırdı.

Pero a medida que aumenta de moderadamente estresante, intensamente estresante

Fakat stres seviyesini orta derece strese, yoğun strese,

La disonancia disminuye a medida que se impulsan más comportamientos.

Olay şu, daha çok davranış iteklendikçe uyumsuzluklar azalıyor.

El coma colapsa a medida que nos alejamos del sol

güneşten uzaklaştıkça ise koma çöküyor

Sin renunciar a la medida, sin miedo, pero sin subestimar

Tedbirden vazgeçmeden, korkmadan ama hafife de almadan

A medida que fue creciendo, se fue haciendo más hermosa.

O ne kadar büyürse o kadar güzel olur.

El tiempo va empeorando a medida que avanza el día.

Gün geçerken, hava gittikçe kötüleşiyordu.

Nuestra memoria empeora a medida que nos hacemos más viejos.

Yaşlandıkça hafızamız zayıflar.

Y a medida que resolvemos más problemas, nos volvemos más prósperos.

ve problem çözdükçe daha refah oluruz.

En la medida en que podamos hacer esto, tendremos mejores líderes,

Bunu yapabildiğimiz ölçüde, daha iyi liderlere sahip olacağız

Y dejan la interacción entre personas en gran medida al azar,

ve konuklar arasındaki etkileşimin nasıl işleyeceğini şansa bırakır.

A medida que crecen, demandan cada vez más de su madre.

Büyüdükçe annelerinden talepleri de artıyor.

A medida que el sol pasa más cerca del hemisferio norte,

Güneş, kuzey yarı küreye iyice işlemeye başladıkça...

En la incongruencia en la medida en que pasa el tiempo,

zaman geçtikçe çelişkili hâle geliyor.

Pero a medida que este helicóptero se acerca a la costa,

fakat bu helikopter kıyıya doğru uçuyor,

Pero les termina yendo muy bien en cierta medida, sin embargo,

ama bir kısmı iyi bir hayat sürer.

Protegió y mejoró en gran medida los derechos de las mujeres.

Kadınların haklarını büyük ölçüde koruyup, geliştirmiştir

Tenemos que prestar atención a Turquía a medida que esta investigación

Türkiye olarak bizim bu araştırmalara önem vermemiz gerekiyor

A medida que todo progresa normalmente, un hombre aparece de repente

Her şey normal şekilde ilerlerken bir anda bir adam ortaya çıkıyor

Y luego, a medida que crecía el brazo, recuperó la confianza.

Kolu yavaşça büyüdükçe, öz güvenini de geri kazandı.

A medida que avanza la inflación, el valor del dólar disminuye.

Doların değeri enflasyonun yükselme oranında düşer.

Tom se volvía más y más apuesto a medida que crecía.

Büyüdükçe Tom gittikçe daha yakışıklı oldu.

Y a medida que vuestro cerebro tiene áreas que aumentan su excitabilidad,

Beyninizin uyarılmasını arttıran bu alanlara sahip olması nedeniyle

Así que a medida que replanteamos el problema de manera más veraz

Bu yüzden sorunu daha doğru bir şekilde yeniden çerçevelendirirken

Y, a medida que la tecnología se mueve cada vez más rápido,

Bu yüzden teknoloji çok daha hızlı ilerlemeye devam etse de

El lodo se vuelve más profundo... ...a medida que sube la marea. 

Ah, gelgitler arttıkça çamur daha da derinleşiyor.

Si tu hermana lo usa, se abrirá a medida que lo haga

abla çocuk giysin giydikçe açılır zaten

En Sevilla, aunque evitando medidas duras en la medida de lo posible.

yönetti, ancak mümkün olduğunca sert önlemlerden kaçındı.

Y a medida que crece, parece que le gusta más y más.

Ve yaşı ilerledikçe bunu daha da çok yapmak istiyor gibi.

- No tomé ningunas medidas de precaución.
- No tomé ninguna medida de precaución.

Herhangi bir önlem almadım.

Y eso ayudó en gran medida a poner fin a la política oficial.

ve bu, resmi politikanın büyük ölçüde sone ermesini sağladı.

A medida que la luna brilla más, los supersentidos se vuelven menos potentes.

Ay'ın parlaklığı arttıkça süper sezgiler biraz atıl kalır.

Y luego, a medida que el cuerpo se adapta, se vuelve más fácil.

Ve vücut uyum sağladıkça her şey daha da kolaylaşıyor.

A medida que la noche se enfría, muchas de sus funciones corporales se detienen.

Gece daha da soğudukça... ...vücut işlevlerinin çoğu yavaşlayarak duruyor.

Risa en la atmósfera aumentan constantemente a medida que aumenta la tasa de concentración .

gazlarının konsantrasyonları sürekli artmaktadır. Sanayi öncesi döneme kıyasla

Tom no podía creer lo fea que se volvía María a medida que envejecía.

Tom Mary'nin yaşlandığı için ne kadar çirkin olduğuna inanamadı.

Entonces podemos salir de aquí, a medida que aumenta la distancia, el tiempo se dobla

O zaman buradan şunu çıkarabiliriz mesafe arttıkça zaman bükülür

Somos responsables en gran medida del éxito de los estudiantes en el examen de ingreso.

Biz öğrencilerin giriş sınavındaki başarılarından büyük ölçüde sorumluyuz.

A medida que se acerca el invierno, los dias se hacen más y más cortos

- Kış yaklaştıkça günler kısalıyor.
- Kış yaklaştıkça günler gitgide kısalıyor.

En los años siguientes, Hagia Sophia se expandió en gran medida al agregar minaretes y tumbas.

daha sonraki yıllarda da minareler ve türbeler eklenerek Ayasofya çok büyük miktarda genişletildi

Creo que todos aún queremos ser cuidadosos, especialmente a medida que algunos estados comienzan a reabrirse.

Hepimizin dikkatli olmak istediğini düşünüyorum, özellikle bazı ülkeler yeniden açılmaya başlamışken.

Que suben y bajan hasta 16 metros. A medida que las mareas retroceden, dejan piscinas de roca.

En yüksek ve en alçak seviyelerinin arasındaki fark 16 metreyi bulabilir. Gelgitler çekilirken arkalarında kayalık havuzları bırakır.

En que países enteros se ahogarán con ellos. A medida que aumenten las temperaturas globales en el

. Bekaa'nın geri kalanında küresel sıcaklıklar artarken

A medida que pasaba el tiempo, la gente se iba preocupando cada vez más por la cuestión.

Zaman geçerken, insanlar konu hakkında daha çok endişelendi.

Las tropas de Hasdrubal animan a la tripulación a medida que cierran distancia para encontrarse con los romanos.

Hasdrubal'ın karada ki birlikleri donanma Roma gemileri ile olan mesafeyi kapattıkça neşeleniyor.

No será más misericordioso. A medida que la nieve que se derrite y el aumento del nivel del

. Eriyen kar ve yükselen su seviyeleri Dicle, Fırat ve Nil'de su seviyesini artıracaktır.

- Nuestra memoria empeora mientras más viejos nos hacemos.
- Nuestra memoria empeora a medida que nos hacemos más viejos.

- Yaşlandıkça hafızamız zayıflar.
- Ne kadar yaşlanırsak, hafızamız o kadar kötüleşir.

Pero a la medida en que las civilizaciones se volvían más complejas, se requerían mejores métodos de comunicación.

Fakat medeniyetler daha karmaşık hale gelirken, daha iyi iletişim metotları gerekliydi.

A medida que la Grande Armée avanzaba más profundamente en Rusia, Ney siempre estuvo cerca de la acción, liderando

Grande Armée, Rusya'nın derinliklerine doğru ilerlerken, Ney her zaman aksiyona yakındı

- Cuanto más viejos nos hacemos, peor memoria tenemos.
- Nuestra memoria empeora mientras más viejos nos hacemos.
- Nuestra memoria empeora a medida que nos hacemos más viejos.

Yaşlandıkça hafızamız zayıflar.

- Así como los tigres se aproximaban, nos preguntábamos quién sería devorado primero.
- A medida que los tigres se acercaban, nos preguntamos a quién se comerían primero.

Kaplanlar yaklaşırken, önce kimin yenileceğini merak ettik.