Examples of using "Golpear" in a sentence and their turkish translations:
Priya iyi bir çocuk olsa bile
Ben gerçekten birine vurmalıyım.
Tüm o hareketler üzerinde
Erkek kardeşine vuramazsın.
Kız kardeşine vuramazsın.
Tom kapıya vurmaya başladı.
Tom ön kapının çarptığını duydu.
ilginç değil mi?
içi doldurulmuş oyuncak bir koyunu eline aldığında
Kapıyı çalmadan odama gelmeyin.
- Tom'un bana vuracağını düşündüm.
- Tom'un bana çarpacağını sanıyordum.
- Tom'un bana vuracağını sanıyordum.
Arabanın bir adama çarptığını gördüm.
Tom'un kafasına yumruk atmak istiyorum.
Hiç kimse hayat kadar sert vuramaz.
bir sporu desteklemeli miyiz?
Tom kapıyı çalmadan odaya girdi.
dünyada yeryüzüne çarpmadan önce hava infilak etti
Tom'un Mary'ye vurduğunu gördüm.
Tom'un odasına girmeden önce her zaman kapıyı çalmalısın.
dünyaya çarpmak üzereyken bir UFO ara girerek kendini feda etti
Kapıyı çalmadan odama girme.