Examples of using "Castigo" in a sentence and their turkish translations:
O, cezayı hak ediyor.
Tom cezayı hak etti.
- Hırsızlık yapan kişi cezalandırılmayı hak eder.
- Çalan bir kişi cezayı hak eder.
Soyguncu cezalandırılmaktan kaçtı.
Cezalandırılırılmaktan kaçtılar.
ve bu sizin cezanız, işte burada.
Senin gibi biri bu cezayı hak etmiyor.
- Bu kez cezadan kaçamayacağız.
- Bu defa cezalandırılmaktan kaçamayacağız.
Tom aldığı cezayı hak etti.
Bu sefer, cezandan kurtulamayacaksın.
Bu kez cezadan kaçamazsın.
Bana kalırsa pişmanlık en sert cezadır.
Ailemde yalanın cezası ağırdı.
Aldığım cezayı hak ettiğimi düşünmüyorum.
Ceza suça orantılı olmalı.
İyi tamam cezalarını buldular da eser ortada yok
Açlık ve yetersiz beslenme gibi çok az bir zaafı var.
Cezaya başvurmadan çocuklara görgü öğretebilirsiniz.
Tom aldığı cezayı kesinlikle hak etmedi.
Ölümü bir ceza olarak kullanmaya karşıyım. Onu bir ödül olarak da kullanmaya karşıyım.
1986'ya kadar İngiltere'nin okullarında, çocukları kemerlerle, değneklerle ve sopalarla cezalandırmak yasaldı.