Examples of using "Merece" in a sentence and their turkish translations:
O, terfiyi hak ediyor.
O, terfiyi hak ediyor.
O daha fazlasını hak ediyor.
O daha fazlasını hak ediyor.
O buna değer.
Tom hayranlığı hak ediyor.
Bir devlet adamı saygıya değer olmalıdır.
O, payını hak ediyor.
Onun eylemi saygıyı hak ediyor.
- Ödülü hak ediyor.
- O ödülü hak ediyor.
O, cezayı hak ediyor.
Onu denemeye değer.
Hiç kimse böyle bir ölümü hak etmez.
- Gerçeği bilmeyi hak ediyor.
- O, gerçeği bilmeyi hak ediyor.
Kimse bunu hak etmiyor.
Tom bir şans daha hak ediyor.
Bu sorun, düşünülmeyi hak ediyor.
Bu kitap dikkate değer.
- Çaban övgüyü hak ediyor.
- Gayretin övgüye şayan.
Teklifin düşünmeye değer.
Tom cezalandırılmayı hak ediyor.
Tom terfi etmeyi hak ediyor.
Tom ödülü hak ediyor.
Tom bir terfiyi hak ediyor.
Tom bir ödülü hak ediyor.
Tom bir şans daha hak etmiyor.
Ağlamaya değmez.
Sorun düşünmeye değmez.
O aday desteğimizi hak ediyor.
- Hırsızlık yapan kişi cezalandırılmayı hak eder.
- Çalan bir kişi cezayı hak eder.
Bu kitap okumaya değer.
Her çaba ödülü hak ediyor.
Kyoto ziyaret etmeye değer.
Cezayir güveni ve desteği hak ediyor.
O, daha iyi bir hayatı hak ediyor.
Tom cezaevinde olmayı hak ediyor.
Tom bir tatili hak ediyor.
[ Her çocuk eşit hakları hak eder.
O müzeyi ziyaret etmeye değer.
Fikriniz kesinlikle düşünmeye değer.
O kitap okumaya değer.
O senden daha fazlasını hak ediyor.
O film izlemeye değer.
Bu kitap iki kez okumaya değer.
- Her ülke hak ettiği şekilde yönetilir.
- Her ülkenin hak ettiği yönetimi vardır.
Her ulus hak ettiği şekilde yönetilir.
- Herkes ikinci bir şansı hak eder.
- Herkes ikinci bir şansı hak ediyor.
Araba tamir etmeye değmez.
Bu cümle düzeltilmeli.
Senin gibi biri bu cezayı hak etmiyor.
- Onun yeni filmi görülmeye değer.
- Onun yeni filmi izlenmeye değer.
Yeni müze ziyaret etmeye değer.
ve her çocuğun okula gitme hakkı olduğuna inanıyorsunuz?
aslında her ödülü hak eden bir film
Denemeye değer.
O ona değmez.
Herkes ikinci bir şansı hak eder.
Tom'u ikna etmeye çalışmanın bir faydası yok.
- Tom ona ödediğimiz aylığı hak ediyor.
- Tom ona ödediğimiz maaşı hak ediyor.
Tom tebriği hak ediyor.
Çünkü her çocuk eğitim için eşit hakkı hak eder.
Tom suçlanmayı hak ediyor.
dikkate değer, daha önemli bir şey var.
Senin gibi bir kadın benim gibi bir erkeği hak etmiyor.
Bence bu filmi iki kez görmeye değer.
Film en azından iki ya da üç kez izlemeye değer.
Tom gibi bir çocuk Mary gibi bir kızı hak etmiyor.
Bu sorun çok basit, bu yüzden neredeyse tartışmaya değmez.
Herkes hak ettiğini alır.
Bir gün hayatın gözlerinin önünde hızla akıp gidecektir. Emin ol, izlemeye değer.
Yardım edilmek istemeyen insanlara yardım etmeye çalışarak zaman geçirmeye değer mi?
Sen hep yalan söylüyorsun, insanların seni ciddiye almamalarının sebebi bu. Sen hak ettiğini alırsın.
Nefesini harcama. Onunla konuşmanın hiçbir faydası yok.
Güzel bir bayanı öperken güvenle araba sürebilen bir sürücü öpücüğe hak ettiği ilgiyi vermiyordur.