Translation of "Mismo" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "Mismo" in a sentence and their turkish translations:

Mismo salario por el mismo trabajo.

Eşit işe eşit ücret.

- Podés empezar ahora mismo.
- Puedes empezar ahora mismo.
- Puede empezar ahora mismo.
- Pueden empezar ahora mismo.

Şimdi başlayabilirsin.

Ahora mismo

Şu anda

Mismo tiempo

aynı zamanda

- Ven aquí ahora mismo.
- Vente ya mismo.

Bu dakika buraya gel.

- Júzgalo tú mismo.
- Juzga por ti mismo.

- Kendin bak.
- Kendin karar ver.
- Kendini yargıla.

- Él mismo lo probó.
- Él mismo lo intentó.

O, onu kendisi denedi.

- Repites siempre lo mismo.
- Siempre repites lo mismo.

Sen hep aynı şeyi tekrarlıyorsun.

- Es siempre lo mismo.
- Siempre es lo mismo.

Bu her zaman aynı.

- Lo hizo él mismo.
- Él mismo lo hizo.

- O onu kendisi yaptı.
- Onu kendisi yaptı.

- Cometiste el mismo error.
- Usted cometió el mismo error.
- Has cometido el mismo error.

Sen aynı hatayı yaptın.

- Ve ahora mismo.
- Id ahora mismo.
- Vaya ahora mismo.
- Vayan ahora mismo.
- Ve ya.
- Id ya.
- Vaya ya.
- Vayan ya.

- Şimdi git.
- Haydi git.
- Git artık.
- Gidin artık.

El paciente mismo.

kendileri tarafından.

Son lo mismo.

Bunlar aynı şeyler.

Y ahora mismo,

Şimdi,

¡Hazlo tú mismo!

Onu kendi başına yap!

¡Sé tú mismo!

Kendin ol!

Hagámoslo ahora mismo.

Onu hemen şimdi yapalım.

Voy ahora mismo.

Hemen geliyorum.

Siento lo mismo.

- Aynı şeyleri hissediyorum.
- Ben de aynen öyleyim.

Inténtalo tú mismo.

Onu kendiniz deneyin.

Sé tú mismo.

Kendin olmaya çalış.

Párate ahí mismo.

Orada dur.

Era el mismo.

O aynıydı.

Voy ya mismo.

Şimdi gidiyorum.

Póngame lo mismo.

Lütfen bana aynı şeyi ver.

Sal ahora mismo.

Hemen şimdi yola çık.

- Ellos empezaron al mismo tiempo.
- Empezaron al mismo tiempo.

Onlar aynı zamanda başladılar.

- Míralo tú mismo.
- Véalo usted mismo.
- Miradlo vosotros mismos.

Kendine dikkat et.

- Ven aquí ahora mismo.
- Ven para acá ahora mismo.

Hemen buraya gel.

- ¿Estamos hablando del mismo Tom?
- ¿Hablamos del mismo Tom?

Aynı Tom hakkında mı konuşuyoruz?

- Estamos en el mismo bote.
- Nosotros compartimos el mismo destino.
- Estamos en el mismo barco.

Hepimiz aynı teknedeyiz.

- Voy a empezar ahora mismo.
- Voy a comenzar ahora mismo.
- Yo voy a empezar ahora mismo.
- Yo voy a comenzar ahora mismo.

Hemen başlayacağım.

- Ellos vienen del mismo país.
- Ellas vienen del mismo país.

Onlar aynı ülkeden geliyorlar.

- Párate aquí.
- Detente aquí.
- Párese aquí mismo.
- Párate aquí mismo.

Tam burada dur.

- Me avergüenzo de mí mismo.
- Tengo vergüenza de mí mismo.

Kendimden utanıyorum.

- Todos son del mismo porte.
- Todas tienen el mismo tamaño.

Onların hepsi aynı boyutta.

- Estamos en el mismo bote.
- Estamos en el mismo barco.

- Hepimiz aynı teknedeyiz.
- Biz aynı gemide oturuyoruz.

Estamos del mismo lado.

İkimiz de aynı taraftayız.

Diré que ayer mismo

Dün biz sosyal medyada paylaşım yapan

Lo mismo haremos aquí.

Burada da aynı şey işe yarayacak.

Está ocurriendo aquí mismo.

Tam da burada yaşanıyor.

En el mismo espíritu

aynı ruhta böyle

¿Puedo servirme yo mismo?

Başlayabilir miyim?

Respétate a ti mismo.

Kendinize saygı duyun.

Todos piensan lo mismo.

Herkes aynı şeyi düşünüyor.

Lo hizo él mismo.

O onu kendisi yaptı.

Siempre dice lo mismo.

O her zaman aynı şeyi söylüyor.

Cree en ti mismo.

Kendine inan.

¿Eres feliz ahora mismo?

Şimdi mutlu musunuz?

- Hazlo tú mismo.
- Háztelo.

Onu kendiniz yapın.

Deberías hacerlo ahora mismo.

- Onu şimdi yapmalısın.
- Bunu şimdi yapmalısın.

Querría pedir lo mismo.

Ben de aynı siparişi vermek istiyorum.

Llegamos al mismo tiempo.

Oraya aynı zamanda vardık.

Yo mismo lo sé.

Onu bizzat kendim biliyorum.

Ahora siento lo mismo.

Şimdi aynı şeyleri hissediyorum.

Tenemos el mismo problema.

Benzer sorunumuz var.

Lo dijo él mismo.

Kendisi öyle dedi.

Sálvate a ti mismo.

Kendini kurtar.

¿Es el mismo hombre?

O aynı adam mı?

Quiero matarte ya mismo.

Ben şimdi seni öldürmek istiyorum.

¿Quieres hacerlo ahora mismo?

Bunu hemen şimdi mi yapmak istiyorsun?

Puedo hacerlo yo mismo.

Onu kendim yapabilirim.

Ahora mismo estamos ocupados.

Şu anda meşgulüz.

Creo en mí mismo.

- Kendime güveniyorum.
- Kendime inanıyorum.

Lee esto ahorita mismo.

Bunu hemen oku.

Le deseo lo mismo.

Sana aynısını diliyorum.

Hazlo por ti mismo.

Onu tek başına yap.

Necesito verlo yo mismo.

- Onu kendim için görmeliyim.
- Omu kendim için görmem gerekiyor.

Estaba pensando lo mismo.

Aynı şeyi düşünüyordum.

Haré eso ahora mismo.

Bunu şimdi yapacağım.

Yo diría lo mismo.

Aynı şeyi söylerdim.

Lo haré yo mismo.

Onu kendim yaparım.

Levántate por ti mismo.

- Kendi çıkarını koru.
- Kendini savun.

¿Plantaste esto tú mismo?

Bunu kendin mi diktin?

¿Estoy hablando conmigo mismo?

Kendi kendime mi konuşuyorum?

Nacimos el mismo día.

- Biz aynı günde doğduk.
- Aynı günde doğduk.

¿Podrías venir ahora mismo?

Şimdi uğrayabilir misin?

Debes comenzar ahora mismo.

- Hemen başlamalısın.
- Hemen başlamalısınız.

Lo hice yo mismo.

Kendim yaptım.

Repitió el mismo error.

O, aynı hatayı tekrarladı.

Yo hablo conmigo mismo.

Kendi kendime konuşuyorum.

Tenemos el mismo destino.

Biz aynı kadere sahibiz.

Él mismo lo probó.

O, onu kendisi denedi.

Piensa por ti mismo.

Kendin için düşün.

Es el mismo sombrero.

Aynı şapka.

Eso mismo creía yo.

Bu tam olarak düşündüğüm şey.

Está hablando consigo mismo.

O kendi kendine konuşuyor.

¿Tom siente lo mismo?

Tom aynı şekilde hissediyor mu?

Tenemos el mismo cumpleaños.

Doğum günümüz aynı.