Examples of using "Bigote" in a sentence and their turkish translations:
O, bıyığını kesti.
Ablamın bir bıyığı var.
O, bıyığını burdu.
- Tom bir bıyık uzatıyor.
- Tom bıyık bırakıyor.
Bıyık üst dudakta çıkar.
Bu kalın bıyığı uzatmak uzun zamanımı aldı.
- Kadınlar bıyıklı erkekleri sever.
- Kadınlar bıyıklı erkeklerden hoşlanır.
Bıyıksız bir öpücük bir kase tuzsuz çorba gibidir.
Bu peruk, bu bıyık ve gözlükle kimse beni tanımaz.
Bıyıksız bir adamı öpmek tuzsuz yumurta yemek gibidir.