Translation of "Dejando" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Dejando" in a sentence and their turkish translations:

Tom se está dejando barba.

Tom sakal uzatıyor.

Tom se está dejando crecer el bigote.

- Tom bir bıyık uzatıyor.
- Tom bıyık bırakıyor.

Ya está dejando de ser tan tímido.

O, kabuğundan çıktı.

Tom se está dejando la barba de nuevo.

Tom yine sakal büyütüyor.

No tengo ningún problema dejando que otros ayuden.

Başkalarının yardım etmesine izin vermekte sorunum yok.

Mi padre murió dejando una gran suma de dinero.

Babam büyük bir miktar para bırakarak öldü.

- Voy a dejar de fumar.
- Estoy dejando de fumar.

Sigarayı bırakıyorum.

Tom se fue, dejando a Mary sola con John.

Tom Mary'yi John'la tek başına bırakarak gitti.

Tom se marchó, dejando a Mary y John solos.

Tom Mary ve John'u yalnız bırakarak yola çıktı.

Tom y Mary se fueron, dejando a John solo.

Tom ve Mary John'u yalnız bırakarak çıktılar.

Dejando esto de lado, él tenía una buena salud.

Bunun yanında, onun sağlık durumu iyiydi.

dejando el problema para que lo resuelvan las futuras generaciones...

milyarlarca kilo ağırlığındaki tek kullanımlık plastik ambalajları

Retroceder hacia la frontera francesa, dejando atrás varias guarniciones bien abastecidas.

Fransız sınırına geri çekilmekten başka seçeneği yoktu ve geride iyi tedarik edilmiş birkaç garnizon bıraktı.

- No te estoy dejando.
- No te voy a dejar.
- No te abandonaré.

- Seni terk etmiyorum.
- Seni terk etmeyeceğim.
- Ben seni terk etmeyeceğim.

Tom y Mary se marcharon de la habitación, dejando a John solo.

Tom ve Mary John'u yalnız bırakarak odadan çıktılar.

Mientras tanto, Hannibal mantiene la línea, dejando que el enemigo vaya hacia él.

Bu sırada, Hannibal hattını sabit tutup, düşmanın ona yaklaşmasını bekliyor.

- Tom se jubiló en 2013.
- Tom se jubiló dejando la compañía en 2013.

Tom şirketten 2013 yılında emekli oldu.

Dejando no uno, pero dos ejeércitos en su retaguardia puede haber parecido una locura.

Sadece bir tane değil, iki orduyu arkasında bırakıyor olmak çılgınca gözükebilir.

El invierno, largo y cruel, por fin terminó, dejando lugar a una suave y templada primavera.

Uzun kara kış sonunda bitti ve yerini yumuşak ılıman bahara bıraktı.

Dejando a un lado la cuestión de los hechos o la ficción, todos expresan, creo, una actitud

Gerçek ya da kurgu sorusunu bir kenara bırakırsak, bence hepsi çok karakteristik ve tutarlı bir tavrı

- Yo lo estoy dejando a ti.
- Te lo dejo a ti.
- Te lo dejo.
- Lo dejo para ti.

Onu size bırakıyorum.