Examples of using "Crece" in a sentence and their turkish translations:
Bitki büyüyor.
Sakalım çabuk büyüyor.
Çözüldükçe,
Çünkü bu dünyada her şey yetişir.
Pirinç ılıman ülkelerde yetişir.
Pirinç sıcak iklimlerde yetişir.
Bir sonraki nesile olan inancım artıyor.
Bıyık üst dudakta çıkar.
Hatalar yap, onlardan öğren ve büyü!
yeniden yetiştiren doğa gibi yenileyici.
- Bilirsin, ekmek aslanın ağzında.
- Bilirsin, para kolay kazanılmıyor.
Yalan söyleme, burnun uzar.
Eğer çekerseniz çim hızlı büyümez.
Eğer tüm büyüme bu yöndeyse güney bu tarafta demektir.
Ve yaşı ilerledikçe bunu daha da çok yapmak istiyor gibi.
Bir kertenkelenin kuyruğunu kesersen, o tekrar uzar.
Ama şimdi, benim paylaşmadığım dünya dolusu diğer zihnin içinde
Kalın ağaç örtüsünün altında büyümeyen taze çimenle dolu burası.
Para ağaçlarda yetişmez.
Tatoeba günde yüzlerce, hatta binlerce cümle oranında büyür.
Paslı metal olması özellikle kötü. Tetanos böyle kapılır, pasta bulunur.
Ananasın toprak altında yetiştiğini düşünen insanlar var.