Translation of "Ballenas" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Ballenas" in a sentence and their turkish translations:

¿Qué comen las ballenas?

Balinalar ne yer?

Las ballenas son mamíferos.

Balinalar memelilerdir.

Para nadar con ballenas jorobadas.

kambur balinalarla yüzmek için gittim.

Las ballenas disparan a tierra

balinalar karaya vuruyor

Ellos fueron a observar ballenas.

Balinaları izlemeye gittiler.

- Se creía que las ballenas eran peces.
- Se pensaba que las ballenas eran peces.

Balinaların balık olduğuna inanılıyordu.

Las ballenas se alimentan de peces pequeños.

Balinalar küçük balıklar ile beslenirler.

Y esto es entre yo y las ballenas,

Ve bu benim ve balinaların arasında

Los delfines y las ballenas no son peces.

Yunuslar ve balinalar balık değildir.

Las ballenas pueden estar sumergidas por largo tiempo.

Balinalar uzun süre su altında kalabilir.

La mayoría de las ballenas se alimentan de plancton.

Çoğu balinalar planktonla beslenir.

- Las ballenas son mamíferos.
- La ballena es un mamífero.

Balina bir memelidir.

Se cree que las ballenas tienen su propia lengua.

Balinaların kendilerine ait bir dile sahip olduklarına inanılmaktadır.

- Las ballenas son mamíferos de gran tamaño que viven en el océano.
- Las ballenas son mamíferos gigantescos que viven en el mar.

Balinalar okyanusta yaşayan büyük memelilerdir.

Hay un GPS natural que conocemos en ballenas y murciélagos

balinalarda ve yarasalarda bildiğimiz doğal bir GPS var

Las ballenas se alimentan de plancton y de pequeños peces.

Balinalar plankton ve küçük balıklarla beslenirler.

Cambio climático. Las ballenas no estarán presentes en el año 2000

. Balinalar, üreme ve göç için okyanustaki belirli bir sıcaklığa

Los delfines y las ballenas no son peces, sino mamíferos marinos.

Yunuslar ve balinalar balık değildir, daha çok deniz memelileridir.

Se oían los sonidos increíbles de las ballenas jorobadas a través del agua.

Suyun içinde kambur balinaların inanılmaz seslerini duyabiliyorsun.

Animales también los extrañan, ya que no hay peces, ni ballenas, ni jirafas,

Ne balık, ne balinalar, ne zürafalar, ne filler

Una gran proporción de la razón por la cual muchas ballenas tocan la tierra

bir çok balinanın karaya vurmasının sebebinin çok büyük bir oranı bu yüzden

La flota pesquera de Japón pesca más de 1000 ballenas al año bajo pretexto de investigación científica.

Japon balıkçılık filosu bilimsel araştırma bahanesiyle yılda 1000'den fazla balina yakalar.

- Sé que es muy improbable que vayamos a ver alguna ballena hoy.
- Yo sé que es muy improbable que vayamos a ver algunas ballenas hoy.

Bugün balina görmemizin pek olası olmayacağını biliyorum.