Examples of using "Creía" in a sentence and their turkish translations:
Daha yaşlı olacağını sanıyordum.
Hiç kimse ona inanmadı.
Tom'a inandım.
Onu sana anlattığımı sanıyordum.
sistemin hakkımda düşündüğü şeyi değiştiremezdim.
Onun zengin olduğunu düşündüm.
Beni sevdiğini düşünüyordum.
Onun beni sevdiğini sanıyordum.
Bu tam olarak düşündüğüm şey.
Senin onu tanıdığını sanıyordum.
Onun hasta olduğunu düşündüm.
Ben senin öldüğünü sandım.
- Sizi hamile sanıyordum.
- Seni hamile sanıyordum.
O, gerçeğe inanıyordu.
Tom'un farklı olacağını düşündüm.
Tom'un Kanadalı olduğunu düşündüm.
Haklı olduğunu düşünüyordum.
Tom gerçekten sana inandı.
Gittiğini sanmıştım.
Onun benim kardeşim olduğunu düşündüm.
Tom'un orada olduğunu düşündüm.
Anlaştığımızı sandım.
Seni bu konuda uyardığımı sanıyordum.
Kimse Tom'a inanmadı.
Tom, Mary'ye inandı.
Tom'un içmediğini düşünüyordum.
Bugün izinli olduğunu düşünüyordum.
Tom'un nazik olduğunu sandım.
Beni daha iyi tanıdığını sanıyordum.
Cannon'a göre lanetli ölümler
Bence saatini kaybettin.
Kimse bana inanmadı.
Kimse ona inanmadı.
- Doğru şeyi yapıyordum diye düşündüm.
- Doğru şeyi yapıyordum sandım.
Bunun daha eğlenceli olacağını düşündüm.
Senin Tom'un arkadaşı olduğunu sanmıştım.
Özür dilerim, seni garson zannettim.
O kadar yaşlı olduğunu düşünmemiştim.
Senin hiçbir şey görmediğini düşündüm.
Tom'un onu uçurduğunu düşündüm.
Onun en iyi arkadaşı olduğumu düşündüm.
Sigarayı bıraktığını sanıyordum.
İstediğimizin o olduğunu düşündüm.
Düşündüğüm kadar kolay değil.
Tom'un onu yapacağına inanmıyordum.
Bir yere gideceğimizi düşünmüştüm.
Leyla psişik yetenekleri olduğuna inanıyordu.
Seni hiç görmeyeceğimi sanıyordum.
Dünyanın düz olduğuna inanılıyordu.
Tom'la bir anlaşman olduğunu sanıyordum.
Tom inandığı şeyler için savaşırken öldü.
Tom Mary'nin John'u tanıdığını düşündü.
O, ona inanmadığını ekledi.
Anahtarın her şeyi açtığını sanıyordum.
Tom'un geleceğini düşünmüyordum.
Kimse böyle bir şeyin gerçekleşebileceğine inanmıyordu.
Onun işi zaten bitirmiş olduğunu düşünüyordum.
Senin anlayacağını düşündüm.
Columbus dünyanın yuvarlak olduğuna inanıyordu.
Sen olduğunu düşündüğüm kişi değilsin.
Önceleri domatesin zehirli olduğu düşünülmüş.
Boston'da yaşadığını söylediğini düşünüyordum.
Bir çocukken, Noel Baba'ya inanırdım.
Tom'u tekrar hiç görmeyeceğimi düşündüm.
Tom kaybettiğini düşündüğü anahtarı buldu.
Söylediğin her şeye inanırdım.
O ona astrolojiye inandığını söyledi.
Tom Mary'nin geç kalacağını düşündüğünü söyledi.
Kendimi seçkin erkeklerden biri olarak görürdüm.
iyi olanın olağanüstü derecede kusursuz bir bebek olduğunu düşünüyordum,
Hiç kimsenin hayaletlere inanmadığını düşünüyorum.
Tom'un bir ehliyeti olduğunu düşünmüyordum.
Plato evrenin üçgenlerden yapıldığını düşündü.
- Ben onun hasta olduğunu düşündüm.
- Onun hasta olduğunu düşündüm.
Hukukun üstün gücüne inanıyordu.
Avukat, müvekkilinin masum olduğuna inanıyordu.
Leyla gerçekten Sami'nin psişik yetenekleri olduğuna inanıyordu.
Ben bile sistemin benim hakkımda inandığı şeye inanırken
Sokrates, Zeus'a inanmadığı için ateist olmakla suçlanırdı.
Bunun bir sır olduğunu düşünüyordum.
Tom Mary'ye neye ihtiyacı olduğunu düşündüğünü sordu.
Aristo dünya'nın evrenin merkezi olduğuna inanıyordu.
Geçmişte dünyanın düz olduğu düşünülüyordu.
Senin gelmek istemediğini düşündüm.
Gerçekten iyi oynadığımızı düşündüm.
Güneşin batmasıyla faaliyetlerine son verdikleri sanılırdı.
halk gerçekten imama inanmadı arifin peşine gitti
Gerçekten mi? Onun evlenecek son kişi olduğunu düşünüyordum.
Muhtemelen çoktan eve gitmiş olduğunu düşünmüştüm.
Tom Mary'nin bir ehliyeti olduğunu düşünmediğini söyledi.
Wright kardeşlerin hayallerine inanan insanlar,
Ortalarda dolaştı ve insanlara
Tom o küçük köydeki insanların yamyam olduklarına inanıyor.