Translation of "Creía" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Creía" in a sentence and their turkish translations:

- Creía que eras más viejo.
- Creía que eras mayor.
- Creía que serías mayor.
- Creía que serías más mayor.

Daha yaşlı olacağını sanıyordum.

Nadie la creía.

Hiç kimse ona inanmadı.

Creía en Tom.

Tom'a inandım.

Creía habértelo contado.

Onu sana anlattığımı sanıyordum.

Mientras yo creía lo que el sistema creía sobre mí.

sistemin hakkımda düşündüğü şeyi değiştiremezdim.

Creía que era rico.

Onun zengin olduğunu düşündüm.

Creía que te gustaba.

Beni sevdiğini düşünüyordum.

Creía que me quería.

Onun beni sevdiğini sanıyordum.

Eso mismo creía yo.

Bu tam olarak düşündüğüm şey.

Creía que la conocías.

Senin onu tanıdığını sanıyordum.

Creía que estaba enferma.

Onun hasta olduğunu düşündüm.

Creía que estabas muerto.

Ben senin öldüğünü sandım.

Creía que estabas embarazada.

- Sizi hamile sanıyordum.
- Seni hamile sanıyordum.

Él creía en la verdad.

O, gerçeğe inanıyordu.

Creía que Tom sería diferente.

Tom'un farklı olacağını düşündüm.

Creía que Tom era canadiense.

Tom'un Kanadalı olduğunu düşündüm.

Yo creía que tenías razón.

Haklı olduğunu düşünüyordum.

Tom de hecho te creía.

Tom gerçekten sana inandı.

Creía que te habías ido.

Gittiğini sanmıştım.

Creía que era mi hermano.

Onun benim kardeşim olduğunu düşündüm.

Creía que Tom estaba ahí.

Tom'un orada olduğunu düşündüm.

Creía que estábamos de acuerdo.

Anlaştığımızı sandım.

Creía haberte advertido al respecto.

Seni bu konuda uyardığımı sanıyordum.

Nadie le creía a Tom.

Kimse Tom'a inanmadı.

Tom le creía a María.

Tom, Mary'ye inandı.

Creía que Tom no bebía.

Tom'un içmediğini düşünüyordum.

Creía que hoy estabas libre.

Bugün izinli olduğunu düşünüyordum.

Creía que Tom era amable.

Tom'un nazik olduğunu sandım.

Creía que me conocías mejor.

Beni daha iyi tanıdığını sanıyordum.

Cannon creía que las muertes vudú

Cannon'a göre lanetli ölümler

Creía que habías perdido tu reloj.

Bence saatini kaybettin.

- Nadie me creyó.
- Nadie me creía.

Kimse bana inanmadı.

- Nadie la creyó.
- Nadie la creía.

Kimse ona inanmadı.

Creía que estaba haciendo lo correcto.

- Doğru şeyi yapıyordum diye düşündüm.
- Doğru şeyi yapıyordum sandım.

Creía que esto sería más divertido.

Bunun daha eğlenceli olacağını düşündüm.

Creía que eras amigo de Tom.

Senin Tom'un arkadaşı olduğunu sanmıştım.

Perdona, creía que eras un camarero.

Özür dilerim, seni garson zannettim.

No creía que fueras tan viejo.

O kadar yaşlı olduğunu düşünmemiştim.

Creía que no habías visto nada.

Senin hiçbir şey görmediğini düşündüm.

Creía que Tom la había fastidiado.

Tom'un onu uçurduğunu düşündüm.

Creía que era su mejor amigo.

Onun en iyi arkadaşı olduğumu düşündüm.

Creía que habías dejado de fumar.

Sigarayı bıraktığını sanıyordum.

Creía que era lo que queríamos.

İstediğimizin o olduğunu düşündüm.

No es tan fácil como creía.

Düşündüğüm kadar kolay değil.

No creía que Tom lo haría.

Tom'un onu yapacağına inanmıyordum.

Creía que íbamos a alguna parte.

Bir yere gideceğimizi düşünmüştüm.

Layla creía que tenía habilidades psíquicas.

Leyla psişik yetenekleri olduğuna inanıyordu.

Creía que no te vería nunca.

Seni hiç görmeyeceğimi sanıyordum.

Se creía que la tierra era plana.

Dünyanın düz olduğuna inanılıyordu.

Creía que tenías un acuerdo con Tom.

Tom'la bir anlaşman olduğunu sanıyordum.

Tom murió luchando por lo que creía.

Tom inandığı şeyler için savaşırken öldü.

Tom creía que Mary conocía a John.

Tom Mary'nin John'u tanıdığını düşündü.

Él añadió que no se lo creía.

O, ona inanmadığını ekledi.

Creía que la llave lo abriría todo.

Anahtarın her şeyi açtığını sanıyordum.

No creía que Tom fuera a venir.

Tom'un geleceğini düşünmüyordum.

Nadie creía que tal cosa podría ocurrir.

Kimse böyle bir şeyin gerçekleşebileceğine inanmıyordu.

Creía que él ya había terminado el trabajo.

Onun işi zaten bitirmiş olduğunu düşünüyordum.

- Creía que lo entenderías.
- Pensé que lo entenderías.

Senin anlayacağını düşündüm.

Cristóbal Colón creía que la tierra era redonda.

Columbus dünyanın yuvarlak olduğuna inanıyordu.

Simplemente no eres la persona que yo creía.

Sen olduğunu düşündüğüm kişi değilsin.

Antaño se creía que los tomates eran venenosos.

Önceleri domatesin zehirli olduğu düşünülmüş.

Creía que habías dicho que vivías en Boston.

Boston'da yaşadığını söylediğini düşünüyordum.

Cuando yo era niño creía en Papá Noel.

Bir çocukken, Noel Baba'ya inanırdım.

Creía que no volvería a ver a Tom.

Tom'u tekrar hiç görmeyeceğimi düşündüm.

Tom encontró la llave que creía haber perdido.

Tom kaybettiğini düşündüğü anahtarı buldu.

En general, yo creía todo lo que decías.

Söylediğin her şeye inanırdım.

Ella le dijo que creía en la astrología.

O ona astrolojiye inandığını söyledi.

Tom dijo que creía que Mary llegaría tarde.

Tom Mary'nin geç kalacağını düşündüğünü söyledi.

Y yo me creía que era de los buenos,

Kendimi seçkin erkeklerden biri olarak görürdüm.

Creía que bueno era algo así como una superbebé,

iyi olanın olağanüstü derecede kusursuz bir bebek olduğunu düşünüyordum,

Pensé que nadie creía en realidad en los fantasmas.

Hiç kimsenin hayaletlere inanmadığını düşünüyorum.

No creía que Tom tenía una placa de conducir.

Tom'un bir ehliyeti olduğunu düşünmüyordum.

Platón creía que el universo estaba hecho de triángulos.

Plato evrenin üçgenlerden yapıldığını düşündü.

- Pensé que él estaba enfermo.
- Creía que estaba enfermo.

- Ben onun hasta olduğunu düşündüm.
- Onun hasta olduğunu düşündüm.

Él creía en el poder supremo de la ley.

Hukukun üstün gücüne inanıyordu.

El abogado creía en la inocencia de su cliente.

Avukat, müvekkilinin masum olduğuna inanıyordu.

Layla en verdad creía que Sami tenía habilidades psíquicas.

Leyla gerçekten Sami'nin psişik yetenekleri olduğuna inanıyordu.

No podía cambiar lo que el sistema creía sobre mí,

Ben bile sistemin benim hakkımda inandığı şeye inanırken

Acusaron a Sócrates de ateísmo porque no creía en Zeus.

Sokrates, Zeus'a inanmadığı için ateist olmakla suçlanırdı.

- Pensé que era un secreto.
- Creía que era un secreto.

Bunun bir sır olduğunu düşünüyordum.

Tom le preguntó a María lo que ella creía necesitar.

Tom Mary'ye neye ihtiyacı olduğunu düşündüğünü sordu.

Aristóteles creía que la Tierra era el centro del universo.

Aristo dünya'nın evrenin merkezi olduğuna inanıyordu.

En el pasado se creía que la Tierra era plana.

Geçmişte dünyanın düz olduğu düşünülüyordu.

- Creí que no querías venir.
- Creía que no querías venir.

Senin gelmek istemediğini düşündüm.

- Pensé que habíamos jugado estupendamente.
- Creía que jugábamos verdaderamente bien.

Gerçekten iyi oynadığımızı düşündüm.

Se creía que el atardecer indicaba el fin de su actividad.

Güneşin batmasıyla faaliyetlerine son verdikleri sanılırdı.

La gente no creía realmente en el imán, fue tras Arif

halk gerçekten imama inanmadı arifin peşine gitti

¿En serio? Yo creía que ella sería la última en casarse.

Gerçekten mi? Onun evlenecek son kişi olduğunu düşünüyordum.

Yo creía que usted, probablemente, ya se había ido a casa.

Muhtemelen çoktan eve gitmiş olduğunu düşünmüştüm.

Tom dijo que no creía que Mary tuviera carné de conducir.

Tom Mary'nin bir ehliyeti olduğunu düşünmediğini söyledi.

La gente que creía en el sueño de los hermanos Wright

Wright kardeşlerin hayallerine inanan insanlar,

Él fue por allí diciendo a la gente en qué creía.

Ortalarda dolaştı ve insanlara

Tom creía que la gente de esa pequeña aldea era caníbales.

Tom o küçük köydeki insanların yamyam olduklarına inanıyor.