Translation of "Alas" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Alas" in a sentence and their turkish translations:

- Los pájaros tienen alas.
- Un pájaro tiene alas.

Bir kuşun kanatları vardır.

Siento mis alas volar

Kanatlarımın uçuşa geçtiğini hissediyorum

Los pájaros tienen alas.

Kuşların kanatları vardır.

¿Dónde están mis alas?

Kanatlarım nerede?

El amor da alas.

Aşk kanatlandırır.

¡Si solo tuviera alas!

Keşke kanatlarım olsa!

Algunas especies tienen alas grandes

bazı türlerin kanatları da büyüktür

El pájaro desplegó las alas.

Kuş kanatlarını açıyor.

La pájaro batía sus alas.

Kuş kanatlarını çırptı.

El cuervo extendió sus alas.

Karga kanatlarını açtı.

Ojalá tuviera alas para volar.

Keşke uçmak için kanatlarım olsa.

- Si yo tuviera alas, volaría hasta ti.
- Si tuviese alas, volaría hasta ti.

Kanatlarım olsa, sana uçarım.

Haley, ¿cómo anotamos el batido de las alas?

Peki Haley, kanatlarının ritimlerini nasıl kaydedebiliriz?

¿Podríamos volar a la luna si tuviéramos alas?

Kanatlarımız olsaydı, aya uçabilir miydik?

- Ojalá tuviera alas para volar, y poder ir a rescatarla.
- Si tuviera alas para volar, habría ido a salvarla.

Uçmak için kanatlarım olsaydı, onu kurtarmaya giderdim.

GG: Tienen alas más grandes entonces baten más lento.

GG: Yani daha geniş kanatları var, o yüzden daha yavaş çırpıyorlar.

Mientras estas dos alas no sean equivalentes en fuerza,

Bu iki kanat güç konusunda eşit olmadığı sürece,

Una máquina voladora inspirada en las alas del murciélago

Yarasanın kanatlarından esinlenerek çizilmiş bir uçuş makinesi

“Ha llegado el día, los gallos baten sus alas.

“Gün geldi, horozlar kanatlarını çırpıyorlar.

Las avestruces no vuelan porque tienen alas muy cortas.

Devekuşları çok kısa kanatları olduğu için uçamazlar.

Este gorrión no puede volar. Sus alas están rotas.

Bu serçe uçamaz. Onun kanatları kırık.

Esta hormiga es la reina, ¿no ves que tiene alas?

Bu karınca kraliçedir; kanatları olduğunu görmüyor musun?

El águila extendió las alas, preparado para echar a volar.

Kartal kanatlarını açmış, uçmaya hazırdı.

Ningún pájaro vuela demasiado alto si vuela con sus propias alas.

Hiçbir kuş gereğinden çok yükseğe uçmaz, eğer ki kendi kanatlarıyla uçuyorsa.

¿Me puede dar un kilo de alas de pollo, por favor?

Bir kilo tavuk kanadı alabilir miyim?

Las grandes alas de este pájaro le permiten volar muy rápido.

Bu kuşun büyük kanatları onun çok hızlı uçmasını sağlar.

Un pájaro puede planear por el aire sin agitar sus alas.

Bir kuş kanatlarını oynatmadan havada süzülebilir.

Miles de abejas hacen vibrar los músculos de sus alas y generan bastante calor para mantener la colmena caliente.

Binlerce arı, kanat kaslarını titreterek kovanı sıcak tutmaya yetecek kadar ısı üretiyor.

Su luz es una señal para las hembras sin alas en el suelo. Ella tiene el tamaño de un grano de arroz.

Işıkları, zemindeki kanatsız dişilere işaret göndermektedir. Dişi, pirinç tanesi kadardır.

Tenía la cabeza de una mujer, el cuerpo de un león, las alas de una ave, y la cola de una serpiente.

O bir kadının başına, bir aslanın gövdesine, bir kuşun kanatlarına ve bir yılanın kuyruğuna sahipti.