Examples of using "¿tomas" in a sentence and their turkish translations:
Yeşil çay içiyor musun?
Tom'un gözlerinin altı torbalanmış.
Yönetimi ele alıyorsun.
Çok mu süt içiyorsun?
Elimi tut,
Tom, Harvard'a kabul edildi.
- Beni ne sanıyorsun?
- Beni ne zannediyorsun?
- Sen beni ne sanıyorsun?
Tom geriye tökezledi.
Tom tapınaktan kovuldu.
Kahvaltıda genellikle çay içer misin?
Vitamin alıyor musun?
Neden ateşini ölçmüyorsun?
Niçin ellerimi tutuyorsun?
Neden bir taksiye binmiyorsun?
Yeşil çay içer misin?
Yeşil çay içer misin?
Ben kilise ile ilgili fotoğraflarınızı sevdim.
Bu ilacı alırsan, kendini daha iyi hissedersin.
editörler 2 çekimi birbirine bağlayabilirler.
Eğer bu hapları alırsan kendini daha iyi hissedersin.
Tom Mary'ye anahtarını uzattı.
- İlaç alırsanız, daha iyi hissedersiniz.
- İlaç alırsan kendini daha iyi hissedersin.
Genellikle kahvaltıda ne yersiniz?
- Ne çayı içersin? Limon çayı olur mu?
- Ne çayı içersiniz? Limon çayı olur mu?
Neden şimdi bir mola vermiyorsun?
Tom çok hızlı araba kullanarak Mary'yi etkilemeye çalıştı.
İlk kez mi bir Japon yemeği yiyorsun?
Neden biraz suşi yemiyorsun?
Tom hayır demek için kafasını salladı.
Çay mı yoksa kahve mi içersin?
Tom ve Mary hava kararmadan önce Boston'a vardılar.
Tom'un Boston'da bir evi olduğunu bilmiyor muydun?
iki sahnenin tek çekim gibi görünmesini sağlayabilirsiniz.
Kahvaltıda her zaman kahve içer misin?
Kadife'yi alırsanız, ne kadar yumuşak olduğunu hissedebilirsiniz.
Olayları hep fazla ciddiye alıyorsun.
O korkunç değil mi?
Bir objenin sahne önünden geçtiği iki benzer zamanlı çekimi bir araya koyarak
Haftada kaç kez banyo yaparsınız?