Translation of "Harvard" in Turkish

- Me encanta Harvard.
- Adoro Harvard.

Harvard'ı severim.

Harvard no lo hizo.

Harvard tutmadı.

La aceptaron en Harvard.

O, Harvard tarafından kabul edildi.

Tomas estudio en Harvard.

Tom, Harvard'a kabul edildi.

Tom estudia en Harvard.

Tom Harvard'da okuyor.

Tomás estudió en Harvard.

Tom Harvard'ta okudu.

Harvard solo ganó cuatro veces.

Harvard sadece dört kez kazandı.

Está estudiando derecho en Harvard.

- O, Harvard'da hukuk eğitimi görüyor.
- O, Harvard'da hukuk okuyor.

Ha estudiado Derecho en Harvard.

O, Harvard'da hukuk okudu.

Harvard se fundó en 1636.

Harvard 1636 yılında kurulmuştur.

Tom se va a Harvard.

Tom Harvard'a gidiyor.

El señor Brown enseña en Harvard.

Bay Brown Harvard'da öğretmenlik yapıyor.

Es profesor de biología en Harvard.

Harvard'ta bir biyoloji profesörüdür.

¿Sigues pensando en postular a Harvard?

Harvard'a başvurmayı hâlâ düşünüyor musun?

Mark se graduó de Harvard en 1991.

Mark, 1991 yılında Harvard'dan mezun oldu.

Pensé que ibas a ir a Harvard.

Harvard'a gittiğini düşündüm.

Pensaba que Tom estaba yendo a Harvard.

Tom'un Harvard'a gideceğini sanıyordum.

Es posible que Tom ingrese a Harvard.

Tom'un Harvard'a girmesi mümkündür.

- No puedo creer que realmente quedaras en Harvard.
- No me puedo creer que hayas logrado entrar en Harvard.

Harvard'a gerçekten girdiğine inanamıyorum.

Y eso fue estudiado en lugares como Harvard

ve bu çalışmaları Harvard, burada New York Mount Sinai,

La universidad de Harvard fue fundada en 1636.

- Harvard Üniversitesi, 1636'da kuruldu.
- Harvard Üniversitesi 1636'da kurulmuştur.

Mi padre se licenció en la Universidad de Harvard.

Babam Harvard Üniversite'sinden mezun oldu.

A la derecha está el Museo de Arte de Harvard.

Sağdaki ise Harvard Sanat Müzesi.

De hecho, un estudio hecho por la Harvard Business Review,

Harvard Business Review tarafından yapılan bir çalışmada

Tomás se graduó de la escuela de negocios de Harvard.

Tom geçen yıl Harvard işletme okulundan mezun oldu.

Tom estaba conmocionado por oír que Mary había entrado en Harvard.

Tom Mary'nin Harvard'a girdiğini duyduğunda şok oldu.

Masako acabó el instituto en Japón y después se graduó en Harvard.

Masako liseyi Japonya'da bitirdi ve ardından Harvard'dan mezun oldu.

En 1972, Leonard Bernstain demostro este fenomeno en un Grand piano en vivo en Harvard.

1973'te, Leonard Bernstein bu fenomeni Harvard'da büyük bir piyanoda göstermişti.