Translation of "Estudio" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Estudio" in a sentence and their turkish translations:

Estudio.

Çalışıyorum.

Estudio francés. También estudio alemán.

- Fransız çalışıyorum. Almanca da çalışıyorum.
- Fransızca çalışıyorum. Ayrıca Almanca çalışıyorum.

Estudio inglés.

İngilizce çalışırım.

Estudio psicología.

Psikoloji öğrenimi görüyorum.

Estudio coreano.

- Korece çalışıyorum.
- Korece öğreniyorum.
- Ben Korece öğreniyorum.

Estudio matemáticas.

Ben matematik okuyorum.

Estudio francés.

Fransızca çalışırım.

No estudio.

Okumuyorum.

- Estudio coreano.
- Aprendo coreano.
- Yo estudio coreano.

- Korece çalışıyorum.
- Korece çalışırım.

Estudio muy poco.

- Ben çok az çalışırım.
- Çok az ders çalışırım.

Yo estudio español.

İspanyolca öğrenimi yapıyorum.

Estudio muchos idiomas.

Ben birçok dilde eğitim yapıyorum.

A veces estudio.

Bazen çalışırım!

¿Han hecho algún estudio?

Hiç araştırdınız mı?

Tu estudio producirá fruto.

- Çalışman meyvesini verecek.
- Çalışmanız meyvesini verecek.

Estudio en el extranjero.

Yurt dışında öğrenim görüyorum.

Estudio historia del arte.

Sanat tarihi okuyorum.

Estudio en la escuela.

Ben okulda eğitim görüyorum.

Estudio chino y español.

Çince ve İspanyolca öğrenimi yapıyorum.

Ya no estudio francés.

Artık Fransızca çalışmıyorum.

Estudio francés en casa.

Evde Fransızca çalışıyorum.

Tomas estudio en Harvard.

Tom, Harvard'a kabul edildi.

Vive para el estudio.

Ders çalışmak için yaşıyor.

Estudio la historia japonesa.

Japon tarihi çalışıyorum.

- Hace dos años que estudio chino.
- Estudio chino desde hace dos años.

İki yıldır Çince çalışıyorum.

- Estudio genética hace cuatro años.
- Yo estudio genética desde hace cuatro años.

Dört yıldır genetik çalışıyorum.

Por eso, en nuestro estudio,

Araştırmamızda,

Hemos comenzado un estudio piloto,

Bir pilot çalışma başlattık,

Acababa de empezar el estudio

Christchurch depremleri yaşandığında

Un estudio de 2010 mostró

Bir 2010 yılı çalışması ise

Compra un estudio de animación

bir animasyon stüdyosu satın alıyor

Estudio inglés todos los días.

- Her gün İngilizce çalışırım.
- Her gün İngilizce öğreniyorum.

Estudio francés, además de inglés.

İngilizceye ek olarak Fransızca eğitimi de alıyorum.

Estudio esperanto casi cada día.

Neredeyse her gün Esperanto öğreniyorum.

A menudo estudio con música.

Sık sık müzikle çalışırım.

Estudio duro en la escuela.

Okulda sıkı çalışıyorum.

Hablo árabe pero estudio inglés.

Arapça konuşurum ama İngilizce öğrenimi yapıyorum.

Estudio francés todos los días.

Her gün Fransızca çalışırım.

Estudio francés en la escuela.

Okulda Fransızca çalışırım.

Estudio económicas en la universidad.

Üniversitede ekonomi okuyorum.

Yo estudio inglés en casa.

Evde İngilizce çalışıyorum.

Estudio inglés después de cenar.

Akşam yemeğinden sonra İngilizce çalışırım.

Esta puerta conduce al estudio.

Bu kapı çalışma odasına götürür.

Todos los días estudio chino.

Ben her gün Çince çalışırım.

- Yo frecuentemente estudio mientras escucho música.
- A menudo estudio mientras estoy escuchando música.

Çoğu kez müzik dinleyerek ders çalışırım.

Eso es lo que yo estudio.

İşte bu, üzerinde çalıştığım şey.

Pero el estudio reciente que existe

ama son zamanlardaki mevcut araştırmalar

En un estudio sobre este truco,

Bu numarayla çalışmalar yaparak

Es el estudio de las galaxias.

galaksileri araştırmaktan geçer.

Estudio en la universidad de Hyogo.

Ben Hyogo Üniversitesinde okuyorum.

De vez en cuando estudio esperanto.

Ara sıra Esperanto çalışıyorum.

Estudio inglés media hora al día.

Her gün yarım saat İngilizce çalışırım.

Hace cuatro años que estudio francés.

Ben dört yıldır Fransızca öğreniyorum.

Estudio francés tres horas por día.

Her gün üç saat Fransızca öğrenirim.

Estudio en la universidad de Boston.

Boston'daki bir üniversitede okuyorum.

¿Qué impide que hagas un estudio?

Senin bir çalışma yapmanı ne durduruyor?

Mi campo de estudio es lingüística.

Benim çalışma alanım dilbilimdir.

Y este estudio acabará en Navidad.

ve bu çalışma Noel'e kadar bitmiş olacak.

Cuando estudio, escucho música con auriculares.

Çalıştığım zaman kulaklıkla müzik dinlerim.

Estudio aquí cuando no hay ruido.

Gürültü olmadığı zaman burada çalışırım.

Yo estudio en una escuela pública.

Ben bir devlet okulunda okuyorum.

En 2010, la CNN hizo un estudio

2010'da, CNN bir araştırma yaptı

Este es un fragmente de ese estudio.

İşte o araştırmadan bir klip.

Significa que ese estudio demostró una conexión

bu çalışmanın beyin sarsıntısı ile titreme arasında

Esforzándome con el estudio todos los días,

ve kendimi her gün çalışmak için zorladıktan sonra,

Y nosotros también demostramos en este estudio,

Yine bu çalışmada şunu gösterdik ki

Probablemente estaba allí también durante el estudio.

Stresli çalışma anlarında muhtemelen oradaydı.

Yo estudio estas impresionantes dinámicas del hielo

Bu müthiş buz dinamiklerini inceliyorum,

Como parte de un increíble estudio científico.

binlerce çocuğun yaşam sürecini takip ediyor.

Y este estudio comienza a explicar cómo.

Bu araştırma, bunun nasıl olduğunu açıklıyor.

¿Cuál es tu campo principal de estudio?

Asıl branş alanın nedir?

El poeta se suicidó en su estudio.

Şair çalışmasında intihar etti.

El escritor se suicidó en su estudio.

Yazar çalışma odasında kendini öldürdü.

Ella está escribiendo algo en su estudio.

O, çalışma odasında bir şey yazıyor.

Se dedicó al estudio de la química.

O kendini kimya çalışmasına adadı.

Después de salir de clase no estudio.

Ben okuldan sonra ders çalışmam.

Me uní a la gira de estudio.

Araştırma turuna katıldım.

Hay cientos de libros en su estudio.

Atölyesinde yüzlerce kitap var.

Estudio de las ocho a las once.

Sekizden on bire kadar eğitim görüyorum.

Todos los días estudio durante tres horas.

Her gün üç saat çalışırım.

Estudio música en la universidad de Boston.

Boston'da bir üniversitede müzik eğitimi görüyorum.

Estudio inglés los lunes y los viernes.

Pazartesi ve Cuma günleri İngilizce çalışırım.

Estudio el teatro de los Estados Unidos.

- Amerikan dramasını çalışıyorum.
- Amerikan draması okuyorum.

Yo estudio mates mucho más que tú.

Senin çalıştığından daha çok matematik çalışırım.

Estudio por muchas horas durante la noche.

Gece saatlerce çalışırım.

- Haré mi mejor esfuerzo por no molestar tu estudio.
- Haré lo mejor para no molestar tu estudio.

- Çalışmanı bölmemek için elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- Çalışmanı rahatsız etmemek için elimden geleni yapacağım.

Esta imagen es de un estudio que realizamos

Bu gerçekleştirdiğimiz bir araştırmadan,

Después, el estudio se traslada al ser humano.

ve daha sonra insan çalışmalarına girmesini gerektiriyor.

Mi estudio demuestra que tiene un efecto significativo.

Araştırmam bunun önemli bir etkisi olduğunu gösteriyor.

Muy parecida a la ansiedad matemática que estudio.

Matematik endişesi olanlarınkine benzer.

Aquí está el estudio donde salieron esas películas.

İşte o filmlerin çıktığı stüdyo

El éxito en la escuela exige mucho estudio.

Okuldaki başarı çok çalışma gerektirir.

Estudio más o menos dos horas al día.

Her gün yaklaşık iki saat çalışırım.

Ningún estudio sistemático en economía supone la solidaridad.

Ekonomide hiçbir sistematik çalışma dayanışmayı öngörmez