Translation of "Atrás" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Atrás" in a sentence and their turkish translations:

- Mira atrás.
- Mire atrás.
- Mirad atrás.

Arkana bak!

- Detén la cuenta atrás.
- Detengan la cuenta atrás.

Geri sayımı durdurun.

Tres años atrás,

geceyi hastanede geçirdiğini

¡Mira hacia atrás!

Arkana bak!

Me dejaron atrás.

- Geride bırakıldım.
- Arkada bırakıldım.

Dejé todo atrás.

Her şeyi geride bıraktım.

No mires atrás.

- Geriye bakma.
- Geriye bakmayın.

¿Qué dejé atrás?

Geride ne bıraktım?

De acuerdo. Hacia atrás.

Peki, ters takla diyorsunuz.

Atrás, ven la excavadora.

Arkada gördüğünüz kazıcı olan.

Entonces va hacia atrás

yani eski haline geri dönüyor

Da un paso atrás.

- Geri adım at.
- Bir an durup düşün.
- Bir adım geri at.

Él miró hacia atrás.

O geriye baktı.

Dejé a Tom atrás.

Tom'u geride bıraktım.

No me echo atrás.

Ben vazgeçmiyorum.

¿Qué pasó allá atrás?

- Orada neler oldu?
- Orada olanlar da neydi?
- Orada ne oldu öyle?

No te dejaré atrás.

Seni arkada bırakmayacağım.

Tom se quedó atrás.

- Tom geride kaldı.
- Tom kaldı.

No hay vuelta atrás.

Geri dönüş yok.

No te quedes atrás.

Arkada kalmayın.

Y ella escapó por atrás.

Arka taraftan fırladı.

La bolsa se quedó atrás.

Çanta geride bırakıldı.

Algunos estudiantes se quedaron atrás.

Birkaç öğrenci arkada bırakıldı.

Sube al asiento de atrás.

Arka koltuğa binin.

Él se cayó para atrás.

O geriye düştü.

Taro murió dos años atrás.

Taro iki yıl önce öldü.

Me gustaría sentarme más atrás.

Daha geride oturmak istiyorum.

Ahora da un paso atrás.

Şimdi geri çekil.

Tomas se cayó para atrás

Tom geriye tökezledi.

No podemos simplemente dejarlo atrás.

Onu öylece arkamızda bırakamayız.

La cuenta atrás ha comenzado.

Geri sayım başladı.

Ya no hay vuelta atrás.

Şimdi geriye dönüş yok.

El perro caminaba para atrás.

Köpek geriye doğru yürüdü.

Tom partió tres días atrás.

Tom, üç gün önce gitti.

Brian dejó atrás sus cosas.

Brian eşyalarını geride bıraktı.

El perro corre atrás del gato, y el gato atrás de la ardilla.

Köpek kediyi kovalar ve kedi sincabı kovalar.

Entonces, con esto aquí atrás mío,

Arkamdaki bu şey,

Cientos de miles de años atrás,

Yüzlerce, binlerce yıl önce,

El coma que suele dejar atrás

genellikle arkasında bıraktığı koma

Lo aprendí hace muchos años atrás.

Bunu çok ama çok uzun zaman önce öğrenmiştim.

Tom y Mary entrarán por atrás.

Tom ve Mary arkadan girecek.

Visité Rumania hace unos años atrás.

- Birkaç yıl önce Romanya'yı gördüm.
- Birkaç yıl önce Romanya'yı ziyaret ettim.

No puedes dejar atrás a Tom.

Tom'u arkada bırakamazsın.

Él llegó hace dos días atrás.

- O iki gün önceden vardı.
- İki gün önce geldi.

Está allí atrás con unos amigos.

O bazı arkadaşları ile birlikte oraya geri dönüyor.

La película tosun pasha vino desde atrás

tosun paşa filmi geldi arkasından

¿No fueron los últimos 780,000 años atrás?

en son 780.000 yıl önce olmadı mı bu?

Una de las chicas se quedó atrás.

Kızlardan biri arkada bırakıldı.

Él se volteó y miró hacia atrás.

Döndü ve geriye baktı.

Dejé de fumar totalmente tres meses atrás.

Ben 3 ay önce sigarayı tamamen bıraktım.

Tom está escondido atrás de la puerta.

Tom kapının arkasında saklanıyor.

Tom estaba escondido atrás de la cortina.

Tom perdenin arkasina saklanıyordu.

Pensé haberte dicho que te quedaras atrás.

Sana arkada kalmanı söylediğimi düşündüm.

La bomba explotó hace dos días atrás.

İki gün önce bomba patladı.

Ella deseó haber nacido veinte años atrás.

O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.

Se quedó atrás porque caminaba muy despacio.

Çok yavaş yürüdüğü için geride kaldı.

Él miró hacia atrás y me sonrió.

O, geriye baktı ve bana gülümsedi.

Tom está en el porche de atrás.

Tom arka verandada.

Deja el pasado atrás y sigue adelante.

Geçmişi geride bırakın ve devam edin.

Brasil fue descubierto hace 515 años atrás.

Brezilya 515 yıl önce keşfedildi.

Salí de Japón hace diez años atrás.

On yıl önce Japonya'dan ayrıldım.

Tom tenía el pelo engominado hacia atrás.

Tom saçını arkaya taramıştı.

Un año y medio atrás casi morí.

Bir buçuk yıl önce neredeyse ölüyordum.

Yo dejé de fumar medio año atrás.

Yarım yıl önce sigarayı bıraktım.

- Dejá el pasado atrás y preocupate por el presente.
- Deja el pasado atrás y preocúpate por el presente.

Geçmişi geride bırak ve şimdiye dikkat et.

- No dé marcha atrás que hay un árbol.
- No des marcha atrás. Hay un árbol detrás de ti.

Geri geri gitme. Arkada bir ağaç var.

Cuando se enroscan y se echan hacia atrás,

Sarmal hâline gelip kafalarını öyle geriye çekmeleri

Cuando se echan hacia atrás y se enroscan,

Sarmal hâline gelip kafalarını böyle geriye çekmeleri

También se quitó el Apple-3 desde atrás

Arkasından Apple-3'ü de çıkardı

Un gato apareció desde atrás de la cortina.

- Perdenin arkasından bir kedi belirdi.
- Perdenin arkasından bir kedi çıktı.

Alguien está parado atrás del arbusto sacándonos fotos.

Birisi çalılığın arkasında duruyor ve bizim resimlerimizi çekiyor.

Los volantines fueron inventados hace 2.000 años atrás.

Uçurtmalar 2000 yıl önce icat edildi.

Ella se echó atrás en el último momento.

O son anda geri adım attı.

Tom se cayó hacia atrás sobre su silla.

Tom sandalyesine çöktü.

El pelo de Tom estaba engominado hacia atrás.

Tom'un saçları arkaya taranmıştı.

El sol se puso hace un rato atrás.

Bir süre önce güneş battı.

Tom perdió su trabajo hace tres meses atrás.

Tom üç ay önce işini kaybetti.

- Debemos dar un paso atrás de vez en cuando para pensar.
- A veces debemos dar un paso atrás y pensar.

Bazen bir adım geri atmamız ve düşünmemiz gerekiyor.

O la amenaza muy real de caer hacia atrás.

ya da geriye düşmemize sebep olacak gerçek tehditlerin olduğu anlardır.

Que habían dejado atrás todo un pasado de odio,

bu toplulukların inanılmaz hikâyelerini dinlerken bile

Los legionarios empiezan a empujar atrás a los cartagineses.

Lejyonerler, Kartaca kuvvetlerini geri ittirmeye başlıyorlar.

Este es el rastro dejado atrás, lo llamamos coma

bu arkasında bıraktığı ize ise koma diyoruz

¿Hay un sonido proveniente de atrás en este momento?

şu an bir arkadan ses mi geliyor sanki?

Los que vienen de atrás también dejan huellas químicas

arkadan gelenler de yalnız, kimyasal izler bırakıyorlar

Viven en la parte de atrás de estas orugas

bu tırtılların sırtında yaşıyorlar

Entramos en la habitación por la puerta de atrás.

Arka kapıdan odaya girdik.

Hace muchos años atrás, visité el centro de Hiroshima.

Yıllar önce, ben Hiroşima'nın merkezini ziyaret ettim.

Tom pegó el botón de atrás de su camisa.

Tom düğmeyi gömleğine geri dikti.

Empecé a trabajar hace alrededor de cuatro semanas atrás.

Yaklaşık dört hafta önce çalışmaya başladım.

Hace dos semanas atrás visité Disneylandia por primera vez.

İki hafta önce Disneyland'i ilk kez ziyaret ettim.

- No deje sus cosas atrás.
- No olvides tus cosas.

Eşyanı geride bırakma.

Para mortal hacia atrás, "derecha" y, luego, el botón "OK".

Ters takla için "Sağ"a ve "Tamam"a basın.

Y quería dar un paso atrás, observar el panorama general

ve bir adım geriye gidip büyük resme bakmak

La tripulación se estaba preparando para reanudar la cuenta atrás.

Mürettebat geri sayıma devam etmeye hazırlanıyordu.

Puso los huevos atrás, en la oscuridad. Era imposible verlos.

Yumurtalar arka tarafta, karanlıkta. Görülmeleri imkânsız.

El anciano se paró de repente y miró hacia atrás.

Yaşlı adam aniden durdu ve geriye baktı.

El camión casi atropelló al niño al dar marcha atrás.

Çocuk kamyon geri geri giderken neredeyse eziliyordu.