Examples of using "собирался" in a sentence and their turkish translations:
Sana sormak istedim.
O başlamak üzereydi.
Ayrılmak üzereydim.
Gelecektim.
Başlamak üzereydim.
Oraya gitmeyecektim.
Hazine nerede diye soracaktım ve söyleyecektim ama
- Tom'a oy verecektim.
- Tom'a oy vermeye gidiyordum.
Yarın sana yazacaktım.
Ona oy verecektim.
Ona oy verecektim.
- Tom ayrılmak üzereydi.
- Tom gitmek üzereydi.
- Tom'u öldürmeyi düşündünüz mü?
- Tom'u öldürmeye niyet ettiniz mi?
Tom bana ihanet edecekti.
Ben oraya gitmek için niyet etmiştim.
Gerçeği söyleyecektim.
Ben pes etmeyecektim.
Tom bize yardım edecekti.
Ona anlatacaktı.
Sana söyleyecektim.
Sevilmek üzereydim.
Tom'un gitme niyeti yoktu.
Onu Tom yapacaktı.
Tom'a söyleyecektim.
Onu öldürmeyi tasarlıyor muydun?
Sana yazacaktım, ama unuttum.
Tom önce seninle konuşacaktı.
Tom'un onu yapmasını isteyecektim.
Sadece bir taksi çağıracaktım.
Bunu yapmayacaktım,
Uçak neredeyse kalkacaktı.
Evimden ayrılmak üzereydim.
Ben de tam çıkıyordum.
Aşağıdaki olasılığı önerecektim.
Hiçbir şeye dokunmuyordum.
Kendimi öldürmeyecektim.
Bir şey yapmayacaktım.
Ben bundan bahsetmeyecektim.
Onu kendim yapacaktım.
Zaten işi bırakacaktım.
Tom evden ayrılmak üzereydi.
Tom Mary'yi aramak niyetinde değildi.
Onları görecektim.
Onu görecektim.
Onu görecektim.
Ben aramak istedim ama unuttum.
- Sana her şeyi anlatacaktım.
- Sana her şeyi söyleyecektim.
Onu yapmak üzere değildim.
Söylemek zorunda olduğum şey budur.
Söyleyeceğim şey bu.
Gitmeye niyet ettim fakat unuttum.
Hiçbir şey satın almayacaktım.
Ben sadece 911'i aramak üzereydim.
Zaten onu yapacaktım.
Sen telefon ettiğinde ben çıkmak üzereydim.
Hatasını kabul etmeye niyeti yoktu.
Amerikada tıp eğitimi yapmaya niyetlendim.
- Lafı ağzımdan aldın.
- Tam onu söylemek üzereydim.
- Tam da onu söyleyecektim.
Tam da eve gitmek üzereydim.
Ben sadece onu yapacaktım.
Bu kadar uzun süre kalmayı düşünmedim.
Telefon çaldığında gitmek üzereydim.
O izlenimi vermek istemedim.
Aramak istedim.
Ben aynı şeyi önermek üzereydim.
Ben sadece seni aramak üzereydim.
O geldiğinde ben gitmek üzereydim.
Yağmur yağmaya başladığı zaman Tom çıkmak üzereydi.
Tom Mary'den bunu yapmasını isteyecekti.
Söylemeyi planladığım her şeyi söyledim.
Tom geldiğinde ayrılmak üzereydim.
Onları bugün arayacaktım.
Ben bugün onu arayacaktım.
Onunla evlenmek niyetindeydi.
Seni aramak istedim.
Ben bir arkadaşı ziyaret edecektim.
- Tom'u aramak üzereydim.
- Tom'u arayacaktım.
Sana söylemek istedim.
Sana ondan bahsetmek üzereydim.
Ben sadece bu konuda size soracaktım.
Fakat İmparator savaşsız pes etmeyecekti.
Tom onu öldürmek istemediğini söylüyor.
Seninle onun hakkında konuşacaktım.
- Ne yapıyor olduğumu bilmiyorsun.
- Ne yapacağımı bilmiyorsun.
Telefon çaldığında babam ayrılmak üzereydi.
Onu aradığımda Bob gitmek üzereydi.
Ben ayrılmak üzereyken, yağmur yağmaya başladı.
Ben aynı soruyu sana sormak üzereydim.
Tom Mary için çiçekler almaya niyet etmişti ama unuttu.
Tom'un Mary ile dansa gitmeye niyeti yoktu.
Tom'un kesinlikle gerçeği Mary'ye söylemeye niyeti yoktu.
Ben sana aynı şeyi soracaktım.
Sana söyleyecektim ama Tom bana söylemememi söyledi.