Examples of using "разбираться" in a sentence and their turkish translations:
- Sizinle uğraşacak vaktim yok.
- Seninle uğraşacak vaktim yok.
Çözmek için nasıl hazırlanıyorsun?
Onunla tek başına uğraşmak zorunda kalacaksın.
Tom bununla nasıl başa çıkacak?
Bu tür sorunlarla ilgilenebilecek birini arıyoruz.
Duyguları alıp cinsiyet yerine yetenek yönüyle düşünebiliriz.
En son ne zaman bu tür bir problemle baş etmek zorunda kaldınız?