Examples of using "тобой" in a sentence and their turkish translations:
Seninle gurur duyuyorum.
- Neyin var?
- Senin sorunun nedir?
- Senin sorunun ne?
- Gözüm üzerinde.
- Gözüm üstünde.
Tatoeba seni izliyor.
Sizi almaya geleceğim.
Gelme amacım sensin.
Onlar seni izleyecek.
Sana göz kulak oluyorum.
Seni izliyorum.
Sana göz kulak oluyorum.
Sana hayranım.
Bir seçim yapmak sana kalmış.
O seni kullanıyor!
Yerinde olmak istemezdim.
Sen karışıksın.
Önünde ne var?
Seninleyim.
Önünde ne var?
Seninle konuşmalıyım.
Seninle konuşabilir miyim?
Seninle konuşabilir miyim?
Biz sizinle gurur duyuyoruz.
Tom seninle gurur duyuyordu.
Bugün neler oluyor sana?
Senin bir şeyin yok.
Tom seni kendi çıkarları için kullanıyor.
Sana neler oluyor, Tom?
Seninle konuşabilir miyim?
Dün sana ne oldu?
Ben seninle gitmek istiyorum.
O, seninle tanışmak için istekli.
Sizinle konuşmak istiyor.
Hepimiz seninle gurur duyuyoruz.
Seninle konuşmak istiyorum.
Seninle konuşmalıyım.
Seninle gideceğim.
Ben seninle mutluydum.
- Senin sorunun ne? Çıldırdın mı?
- Senin sorunun ne? Delirdin mı?
Seninle tartışmayı seviyorum.
Tom seninle gidebilir.
Onlar seninle sadece dalga geçiyorlar.
sizin yardımınıza ihtiyacım var.
Seninle konuşmak kolay.
Senin sorunun nedir?
Hepimiz seninle birlikteyiz.
Seninle kalıyorum.
- Seni izliyorum.
- Gözüm üzerinde.
- Gözüm üstünde.
Hemen arkandalar.
Seninle insan asla sıkılmaz!
Sizinle çalışmak zor.
Sana ne oldu?
Sana bakacağım.
- Seninle yaşamaktan hoşlanıyorum.
- Sizinle yaşamayı seviyorum.
Önünde koca bir hayat var.
Senin için geri geldim.
Seninle konuşuyorum!
Sana karşı dürüst olacağım.
Seninle gurur duyuyorum, Tom.
Senin için geliyorum.
Sana ne olacak?
Nasıl tedavi ediliyorsun?
Söylediğin Tom'u ikna etti.
Bugün neyin var?
Sen ve ben arkadaşız.
Sen ve ben koşacağız.
Seni kim izliyor?
Seninle yaşamak kolay değil.
Seninle konuşuyordum.
- Derdin ne, Tom?
- Sorunun ne, Tom?
Seninle dalga geçiyorlar.
Sen ve ben erkeğiz.
- Sen iyi misin?
- İyi misin?
Seninle buluşmak istiyorum.
Seçim senin, Tom.
Kendine karşı dürüst ol.
Seninle gurur duyuyorum, evlat.
Kim seninleydi?
Seninle oynayacağım.
Tom seninle konuşmayacak.
Seninle birlikte olduğuma memnunum.
Seninle tartışmıyorum.
Seninle konuşmak istiyoruz.
Seninle konuşabilir miyim?
Köprüye kadar seninle gideceğim.
Seninle gurur duyuyorum.
İşten sonra seni alacağım.
Seninle çok gurur duyuyorum.
- Ben seninle konuşmak istemiyorum.
- Seninle konuşmak istemiyorum.
Seninle konuşmak istiyorum.
Sana ne oldu?
Köprüye kadar seninle gideceğim.
Herkes seninle gurur duyuyor.