Examples of using "просить" in a sentence and their turkish translations:
İmkansızı isteyemezsin.
Ben daha ne isteyebilirim?
Ondan yardım istemenin faydası yok.
Yardım istemeyeceğim.
Yardım istemekten korkmayın.
Üzgün olduğunu söylemeyi reddediyor.
Üzgün olduklarını söylemeyi reddediyorlar.
Benden para istemenin faydası yok.
Ondan yardım istemenin hiçbir faydası yok.
Tom yardım istemek için utanıyor.
Ona tekrar rica etmenin faydası yok.
Benden para istemenin faydası yok.
Tekrar sormayacağım.
Af istemek zorunda değilsin.
Özür dilemek için şimdi çok geç.
Üzgün olduğumu söylemeyeceğim.
Bunu yapmamı isteyemezsin.
Senden onu yapmanı istemeyeceğim.
Tom'dan şarkı söylemesini istememem gerekirdi.
Tom'un onu yapmasını isteyemem.
Tom'un onu yapmasını isteyemeyiz.
Tom onu yapmamı istemeyecek.
Benden para istemenin bir anlamı yok.
Tom yardım istemeyi sevmez.
O benden para istemeye devam ediyor.
Peter'dan yardım isteyeyim mi?
Af istemek izin almaktan daha kolaydır.
Tom yardım istemeyi sevmiyordu.
Tom yardım için rica etmek istemiyordu.
Tom bana iki kez sormak zorunda değildi.
Tom, nasıl yardım isteyeceğini bilmiyor.
İzin istemektense özür dilemeyi tercih ederim.
Tom'un yardım etmesini istememeliydim.
O bizden yardımımızı istemek için geldi.
Tom Mary'den onu yapmasını istemedi.
İstifa etmeye niyetim yok.
Onu bana nasıl sorabilirsin?
Tom'un onu yapmasını istemeyeceğim.
Bütün sorabileceğim bu.
Tom'dan yardım istemeyeceğim.
Tom Mary'den onu yapmasını istemeyecek.
Tom yardım istemezdi.
Tom, Mary'den ona yardım etmesini rica etmek istemiyor.
Tom, Mary'den bunu yapmasını rica etmek istemiyor.
Tom Mary'den yardım istemek istemiyor.
Tom'un yardım istemesi gerekmiyordu.
Senden onu yapmanı istemeyeceğim.
Ondan yardım istemeyecek kadar çok gururluydu.
Tom özür dilemeyecek.
Onun istifa etmesini istememize gerek yoktu.
Bizden hiçbir şey yapmamızı isteyemezsin.
Arkadaşlarımın gelmesi için yalvarmak zorunda kaldım.
Tom'un yardım etmesini istemeye çekiniyorum.
Tom yardım istemeye korkuyor.
Tom yardım isteyemeyecek kadar çok gururluydu.
Sormak zorunda değildim.
Onu yapmanı istememeliydim.
Ali ne yüzle benden yardım istiyor?
Tom tanımadığı insanlardan yardım istemeyi sevmez.
Tom'u bunu yapmasını isteyecek kadar iyi tanıyor musun?
Asla sana başka bir şey için ricada bulunmayacağım.
Bunu yapmanı istememem gerektiğini biliyorum.
Partime gelmeleri için arkadaşlarıma yalvarmak zorunda kaldım.
Tom başkalarından yardım istemeyecek kadar gururlu birisi.
Özür dilemesi gereken kişi benim.
Tom özür dilemesi gereken kişidir.
Tom özür dilemek zorunda kalmayacak.
Tom özür dilemek istemiyor.
Tom özür dilemek zorunda değildi.
Özür dilemek istemiyordum.
Tom özür dilemek istemedi.
Tom'un özür dilemesine gerek yok.
Tom'dan özür dileyecek misin?
Başka hiçbir kuruluş sizden tekrar bu bilgileri istemez.
Bir şey yapmak için Tom'a bir kereden daha fazla söylenilmesine gerek yok.
Ona sormaya niyetim yok.
Tekrar sormayacağım.
Tom özür dilemeye başladı.
Tom'dan o işi yapmasını istememiz gerektiğini düşünmüyorum.
kadını öpebilirsin sormana gerek yok onu direk öp
Şu ana kadar, Erdoğan Uluslararası Para Fonundan yardım istemediğini
Tom yardım istemeyecek.
Tom özür dilemeyi reddetti.
Tom'un özür dileyecek bir şeyi yok.
Özür dileyecek bir şeyim yok.
Tom özür dilemeye geldi.
Özür dilemen için hiçbir neden yok.
Tom'u onu yapmasını isteyecek kadar iyi tanımıyorum.
Tom'un özür dilemesine gerek yoktu.
Tom'dan özür dilemeyecek misin?
Tom'a özür dilemene gerek yok.
Tom'dan ne zaman özür dileyeceksin?
Neden bana soruyorsun? Bunu sen kendin yapsan daha iyi olmaz mı?
Kızımla çıkmana izin vermemi istemeyi düşünme bile.
Lütfen bana Tom'a sordurma.
Kimden tavsiye isteyeceğimi bilmiyorum.
İstifa etmeye niyetim yok.
Tom bana özür dilemek zorunda değil.