Examples of using "невозможного" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir şey imkansız değildir.
İmkansızı istemeyin.
İmkansızı isteyemezsin.
Onlar hiçbir şeyin imkansız olmadığını söylüyor.
Allah için hiçbir şey imkansız değildir.
Fransızlar hiçbir şeyin imkansız olduğuna inanmıyor.
Eğer inanırsan hiçbir şey imkânsız değildir.
Sen saçmayı denemeden imkansıza ulaşamazsın.
İmkânsız olanı başaramayız, ama en azından bize işaret fişeği olmuş olur.
Bir şeyi kendisi yapmak zorunda olmayan biri için hiçbir şey imkansız değildir.
Neden erkekler hiç mutlu değiller? Çünkü onlar hep imkansızı istiyorlar.