Examples of using "прижал" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'yi yakında tuttu.
O beni duvara karşı bastırdı.
Kedi burnunu pencereye dayadı.
Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?
Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?
burnunu pencereye yasladı.
Tom, bitişik odadaki ebeveynlerinin ne konuştuğunu duyup duyamayacağını anlamak için kulağını duvara dayadı.