Examples of using "стене" in a sentence and their turkish translations:
Duvarda bir resim var.
Duvarda küf var.
Duvardaki ilana bak.
Tom kulağını duvara dayadı.
Ben tabloyu duvara astım.
Duvarda birkaç sinek var.
Duvarda bir harita var.
Duvarda bir saat var.
O, duvara yaslanıyordu.
Resim duvarda asılı.
Resim şimdi duvardadır.
Kim duvara yazı yazıyordu?
- Resim duvarda asılı duruyor.
- Resim duvarda asılıdır.
Duvara yanına bir merdiven koy.
Merdiveni duvara doğru koy.
Duvarda bir tablo var.
Duvarda büyük bir delik vardır.
Harita duvarda.
Tom duvara yaslandı.
Duvarda birçok resim vardır.
Tom duvarın üzerinde oturuyor.
Duvarda büyük bir çatlak var.
Duvarda hiç pencere var mı?
Neden duvara bir yüz çizdin?
Duvarda çok güzel bir resim asılıyor.
Büyükbabamın fotoğrafı duvarda.
Çocuk duvara bir resim çizdi.
Onlar tabelayı duvara tutturdular.
Duvarda bir kelebek gördü.
Kulağını duvara dayadı.
Duvarda yaşlı bir adamın portresi asılıydı.
Onun resimleri duvarda asılı.
Duvardaki deliği doldurdu.
Sırtını duvara dayamış duruyordu.
Tom başını duvara yasladı.
Hillary merdiveni duvara dayadı.
Bu duvara dayanma.
Duvarda Bob'un bir portresi var.
Tom Mary'yi duvara doğru itti.
O, duvara bir bildiri yapıştırdı.
O duvara karşı bir merdiven koydu.
Merdiveni duvara dayadık.
Tom duvara dayanıyordu.
Ben duvara karşı bir merdiven koydum.
O beni duvara karşı bastırdı.
Tom duvarda bir çatlak gördü.
Duvarda kan lekeleri vardı.
İki ev yan yana durur.
Tom duvardaki tabloya baktı.
Tom duvardaki haritayı gösterdi.
Tom bisikletini duvara dayadı.
Tom kilise duvarına yaslanıyordu.
Büyükbabamın resmi duvardadır.
Duvarda düz bir çizgi çizdi.
Duvarda Tom Jackson'ın bir portresi var.
Mary resmi onun duvarına astı.
Tom duvardaki haritaya baktı.
O duvarda güzel fotoğraflar vardı.
Masayı duvara itmeme yardım et.
Biri duvara ismimi yazdı.
Duvarda tek bir resim yoktu.
Tom fişi duvardan çekti.
Tom duvardaki kurşun deliklerini fark etmedi.
Duvarımda asılı birkaç tablom var.
Tom duvardaki gizli bir kapıdan içeri girdi.
Duvardaki grafiklerle etkileşime girmek için gönüllü oldum
Bir manastırın yemek salonun duvarına resmedilmiş son akşam yemeği tablosu
Tom bir duvarın üstünde oturuyordu ve okyanusa bakıyordu.
Merdiveni duvara daya.
Banyomun duvarında bir ağaç kurbağası buldum.
Kertenkele duvar boyunca tırmandı ve bir deliğe gitti.
Vitya duvardaki Rusya haritasına bakıyor.
fakat Mimar Sinan'ın istinat duvarı ve içeriden yaptığı kemerler sayesinde
Tom'un yatak odası duvarında Mary'nin bir resmi vardır.
Tom fareyi bir parça ekmek ile duvardaki deliğin dışına çıkması için ikna etti.
Yatak odası duvarımda asılı dev bir timsah posteri var.
Duvardaki takvime baktım.
Tom'un duvarında asılı av sahnesini tasvir eden bir resmi var.
Sanki yemek salonunda otururken yemek salonunun devamı varmış gibi görünüyordu duvarda
Tombul beyaz bir kedi, duvarın üstüne oturdu ve onları uykulu gözlerle seyretti.
Tom duvardaki saate baktı.
Tom, bitişik odadaki ebeveynlerinin ne konuştuğunu duyup duyamayacağını anlamak için kulağını duvara dayadı.