Examples of using "нос" in a sentence and their turkish translations:
Burnunu sil.
Rahatla.
Tom onun burnunu kırdı.
Burnumu kırdın.
Burnumu kırdı!
Tom'un büyük bir burnu var.
Ben Tom'un burnunu kırdım.
ve bir kırmızı burundur.
O burnunu kesti.
Neşelen!
Tom burnunu kaşıdı.
Tom burnunu kırıştırdı.
Pinokyo'nun uzun bir burnu vardı.
Burnunuzdan nefes alın.
Onun uzun bir burnu vardır.
Burnumu kaşımak istiyorum.
Onun uzun bir burnu var.
Burnum tıkalı.
Neşelen!
Burnum kaşınıyor.
Ben bir mendille burnumu siliyorum.
Burnum tıkalı.
Tom burnumu kırdı.
Büyük bir burnun var.
Bir köpeğin burnu çok duyarlıdır.
Onun büyük burnu mu var?
Burnum kaşınıyor.
Onun büyük bir burnu var mı?
Onun bir estetik burun ameliyatı var.
Burnunu bu mendille sil.
Ben Tom'un burnunu kırdım.
Tom koluna burnunu sildi.
Tom burnunu deldirdi.
Tom'un tıkalı bir burnu var.
Büyük bir burnum var.
Onun büyük bir burnu var.
Rudolph'un kırmızı bir burnu var.
Tom burnunu her şeye sokar.
Cesaretini kaybetme.
Öğretmen burnunu her şeye sokar.
Hiç evini paspasladın mı?
Benim burnum fazla büyük.
Tom'un burnu kızarmıştı.
Burnu çok orijinal.
Benim çok küçük bir burnum var.
Tom'un burnuna bir kar tanesi indi.
Tom bir kavgada burnunu kırdırdı.
Kendini pohpohlama.
Ölümle burun buruna olanlar onlar
Onun karısı onu parmağında oynatır.
Kedi burnunu pencereye dayadı.
O, önerime burun kıvırdı.
Burnunu tıka böylece pis kokuyu koklamazsın.
Gözlüğüm burnumdan aşağı kaymaya başladı.
- Ben burnumdan nefes alamıyorum.
- Burnumdan nefes alamıyorum.
Başkasının işine burnunu sokma.
Cyrano'nun çok büyük bir burnu vardı.
Tom burnunu kaşıdı.
Tom, bulaşık yıkadığı zaman kendi kendine bir melodi mırıldandı.
Burunlarını küçük çatlaklara sokabiliyorlar.
Diğer insanların işine burnunu sokmaktan vazgeç.
Başkalarının işlerine burnunu sokma.
Burnumu başkalarının işine sokmam.
Sen kendi işine baksan daha iyi olur.
Tom kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu.
Tom alçak sesle bir şey mırıldanıyordu.
Benim özel hayatına burnunu sokma.
Tom başkalarının işine burnunu soktu.
Bir filin uzun bir burnu vardır.
- Başkalarının işlerine karışmayın.
- Başkalarının işlerine burnunu sokma.
Lütfen işlerime burnunu sokma.
O, erkek arkadaşına vurdu ve onun burnunu kırdı.
Neden kendi işlerine bakmıyorsun?
Ne derler bilirsin: Uzun burun, uzun horoz.
Annem her zaman benim özel hayatıma burnunu sokuyor.
Benim kişisel işlerime burnunu sokma.
Burnumun kırık olduğunu bilmiyordum.
Buruna basarsanız, ağız açılır.
burnunun ucunu sürekli yukarıya doğru kaldırma ise çakılması gerekmez mi?
ve pilotların özellikle uçağın burnunu kaldırmadığını söylüyor
Tom Mary'nin erkek kardeşiyle bir kavgaya karıştı ve burnunu kırdı.
İşlerine burnumu sokmaya niyetim yok.
- Burnu kanadı.
- Onun burnu kanadı.
Tom Mary'nin erkek kardeşi ile dövüştü ve burnunu kırdırdı.
Onun burnu kaf dağında.
O korkunç bir işgüzar.
Lütfen burnunuzdan nefes alın.
Senin burnunda biraz boya var.
Mary mutfakta çalışırken çoğunlukla alçak sesle şarkılar mırıldanır.
Babam her zaman burnunu özel hayatıma sokuyor.
- Kendi işine bak.
- Kendi işlerine bak.
Daha önce pilotlar bunu uçağın burnunu yukarı veya aşağı kendileri kaldırıp indiriyorlardı
- Ben burnumdan nefes alamıyorum.
- Burnumdan nefes alamıyorum.
burnunu pencereye yasladı.
Julia gözlerini ve burnunu ovalar, gülü alır, odadan çıkar.