Translation of "предоставлять" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "предоставлять" in a sentence and their turkish translations:

Мы должны иногда предоставлять наше тело солнцу.

Bazen bedenlerimizi güneş ışığına maruz bırakmalıyız.

Семьям работников фабрики нужны школы, больницы и магазины — так ещё больше людей приезжают в местность, чтобы предоставлять эти услуги, и город растёт.

- Fabrika işçilerinin aileleri okul, hastane ve mağazalara ihtiyaç duyar; böylece bu hizmetleri sağlayacak daha fazla insan yaşamak için bu bölgeye gelir ve de bir şehir oluşur.
- Fabrika işçilerinin ailelerinin okullara, hastanelere ve mağazalara ihtiyaçları vardır, bu yüzden bu hizmetleri sağlamak için daha fazla insan bölgede yaşamak için gelir. Böylece bir şehir gelişir.