Translation of "охоте" in Turkish

- Я мало что понимаю в охоте.
- Я не очень разбираюсь в охоте.

Avcılık hakkında pek bilgim yok.

Самец пумы. Тоже на охоте.

Bir erkek puma. O da ava çıkmış.

И все эти хищники на охоте.

Hepsi burada av indirme peşinde.

Но эта банда только приступает к охоте.

Fakat bu çita çetesi işe daha yeni koyuluyor.

А способности детенышей в охоте ничуть не улучшились.

Yavruları da pek bir şey avlayacakmış gibi değil.

В Лембе обитает чемпион по охоте в засаде.

Lembeh, en yetenekli tuzak avcısına ev sahipliği yapıyor.

Том был убит при несчастном случае на охоте.

Tom bir av kazasında öldü.

На охоте — львица со своим семейством из 13 хищников.

Bir dişi aslan, 13 aslandan oluşan sürüsüyle ava çıkmış.

У ягуаров отличное ночное зрение. Самое время учиться охоте.

Jaguarların gece görüşü harikadır. Yani gece, avlanmayı öğrenmek için ideal bir zamandır.