Translation of "общий" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "общий" in a sentence and their turkish translations:

Каков общий итог?

Genel toplam nedir?

Они нашли общий язык.

Onlar bir anlaşmaya vardı.

Это наш единственный общий дом.

Dünya bizim tek evimiz.

Игры похожи на общий костёр.

Oyunlar, kamp ateşi gibidir.

и попросили сформулировать общий ответ.

ve grup kararı vermelerini istedik.

У нас есть общий друг.

Ortak bir arkadaşımız var.

Их общий вес — 40 миллиардов тонн.

Bunların toplam ağırlığı 40 milyar ton.

Музыка - общий язык для всего человечества.

Müzik insanlık için ortak bir dildir.

Этот сад общий для двух домов.

Bahçe, iki eve aittir.

- Мы поладили.
- Мы нашли общий язык.

Biz iyi geçindik.

Я нахожу общий язык с людьми.

İnsanlarla ortak bir dil bulmayı her daim becermişimdir.

С Томом очень трудно найти общий язык.

Tom'la geçinmek gerçekten zor.

У Тома общий колодец со своим соседом.

Tom komşusuyla bir kuyuyu paylaştı.

Они общаются на частоте, которая преодолевает общий гул.

Genel gürültüyü delip geçen bir frekansta çağrı yapıyorlar.

Том нашёл общий язык со своим новым боссом.

- Tom yeni patronuyla iyi anlaştı.
- Tom yeni patronuyla iyi geçiniyordu.
- Tom'un yeni patronuyla arası iyiydi.

У нас с мужем общий счёт в банке.

Kocam ve benim ortak bir banka hesabımız var.

Забудь об этом. Всё-таки он наш общий друг.

Unut gitsin. Sonuçta o bizim ortak arkadaşımız.

Мы не произошли от обезьян, у нас общий предок.

Biz maymunlardan evrim geçirmedik. Ortak bir atayı paylaşıyoruz.

Том и Мэри нашли друг с другом общий язык.

Tom ve Mary anlaşmaya vardı.

Найдите общий интерес, и вы поладите друг с другом.

Karşılıklı çıkarlar bulursanız, birbirinizle anlaşırsınız.

Я понимаю общий подход, но, боюсь, путаюсь в деталях.

- Genel yaklaşımı anladım, ancak, korkarım ki detayları birbirine karıştırıyorum.
- Genel olarak mevzuyu kaptım, ancak korkarım ki detaylarda boğuluyorum.

Вы задаёте слишком общий вопрос. Для внятного ответа нужна конкретика.

Çok genel bir soru soruyorsunuz. Net bir cevap için daha çok detay gerekiyor.

- С Томом нелегко договориться.
- С Томом трудно найти общий язык.

- Tom geçinmesi oldukça zor biri.
- Tom anlaşması epey zor biridir.

- Я знал, что вы двое поладите.
- Я знал, что вы двое найдёте общий язык.

Siz ikinizin iyi geçineceğini biliyordum.

У нас только один общий родитель, но я всё равно зову её родной сестрой.

O benim üvey kız kardeşim ama ben ona kız kardeşim diyorum. ​​

- Том просто не может ужиться с Мэри.
- Том просто не может найти общий язык с Мэри.

- Tom sadece Mary ile geçinemiyor.
- Tom, Mary ile geçinemez.

Том и Мэри не могли разговаривать друг с другом тогда, потому что они не нашли общий язык.

Ortak dil konuşmadıkları için Tom ve Mary o zaman birbirleriyle konuşamadılar.

- Мне нравятся женщины, но я не нахожу с ними общего языка.
- Мне нравятся женщины, но я не могу найти с ними общий язык.

Ben kadınları severim ama onlarla geçinemem.