Examples of using "вес" in a sentence and their turkish translations:
Ben kilo aldım.
Tom benim kilomu tahmin etti.
O, kilo alıyor.
Tom kilo alıyor.
O kilo almaktadır.
O kilo alıyor.
Kilo alma.
Kilo vermek gerek.
Zayıflayacağım.
Zayıfladın mı?
Şişmanladın mı?
Sen aşırı kilolusun.
en hafifi 2 ton ağırlığında
Tuz ağırlıkla satılmaktadır.
Tekrar kilo alacağım.
O kilolu.
Tom zayıflamak zorunda.
O kilo almaya başladı.
Tomiko benim kilomu tahmin etti.
Onun fikirleri önemlidir.
Onun ağırlığı ipi gerdi.
Tom aşırı kilolu.
Tom Mary'nin ağırlığını tahmin etti.
Net ağırlık üç kilogram.
Nasıl kilo alırım?
Buz bizim ağırlığını taşıyabilecek mi?
Kilo almalıyım.
Yine kilo aldım.
Bazı insanlar sigara içmeyi bıraktıklarında kilo alır.
Kilo aldım.
Kilo vermek istiyor musun?
Sürekli kilo vermeye çalıştım.
Aniden kilo almaya başladım.
Doktor kilo vermemi tavsiye etti.
Benim ağırlığım 58 kilodur.
Nasıl zayıflayabilirim?
Nasıl kilo alabilirim?
Tom kilo aldı.
Ben kiloluydum.
Tom Mary'nin kilosunu tahmin etmeye çalıştı.
Tom zayıfladı.
Kilom hakkında çok endişeliyim.
Bu günlerde kilo alıyorum.
O ona zayıflamasını tavsiye etti.
Tom kilo alıyor.
Bu buz senin ağırlığına dayanamayacak kadar ince.
Buz senin ağırlığını taşıyamayacak kadar ince.
10 yılda kilosunun iki katına çıktı.
Bu matara... Ağırlığımı taşıyor gibi.
Bunların toplam ağırlığı 40 milyar ton.
ağırlığı 60 tonu bulabiliyor
Bazı insanlar sigarayı bıraktıklarında kilo alır.
Güvenli bir biçimde nasıl kilo kaybedebilirim?
Obezite şekerden kaynaklanan bir sorundur.
Sınıf arkadaşlarımdan bazıları fazla kilolu.
Tom kilo vermek için kolay bir yol arıyor.
Tom rolü için kilo almak zoruna kaldı.
Sanırım sen kilolusun.
Çölde, suyun ağırlığı altın değerindedir.
Aşırı kilolu olduğumu biliyorum.
- Ben kilo vermek istiyorum.
- Kilo vermek istiyorum.
Ne yazık, zayıflamaya ihtiyacım yok.
Zayıflamalıyım.
O kilo aldı.
Tom'un kilo aldığını düşünüyor musun?
Buz bizim ağırlığımızı taşıyacak kadar kalın değil.
Tom zayıflamak istiyordu.
Tom nasıl kilo alabileceğini bilmek istiyor.
O, kilo aldı.
Ben kilo alıyorum.
Tom kilo vermeye çalışıyor.
Kilo vermeye karar verdim.
Tom'un aşırı kilolu olduğunu biliyorum.
O, kilo vermek için spor salonunda uzun saatler geçiriyor.
Ağırlığım bile süper ölçülmüş olabilir.
Biraz kilo kaybetmem gerekiyor.
Tom çabucak nasıl zayıflayabileceğini bilmek istiyor.
Kaç yaşındasın ve kaç kilosun?
Yetişkin Amerikalıların yüzde altmış dokuzu fazla kiloludur.
Bu merdiven benim ağırlığımı taşıyacak kadar güçlü mü?
Sadece sebzeler yemek zayıflamana yardımcı olabilir mi?
Gölün üstündeki buz senin ağırlığını taşımak için çok ince.
Tom'un biraz kilo vermesi gerekiyor.
O gerçekten zayıflamak istiyor.
Ağırlık her zaman yerin merkezine doğru yönelmiş bir güçtür.
Ben kilo verememem.
Kışı atlatabilmek için vücut ağırlıklarını üçte bir arttırmaları gerek.
Ne yersem yiyeyim, kilo alamıyorum.
Bütün bu kitaplar bir gün ağırlıkları değerinde olacaklardır.
Harika bir seçimdi. Sürünmek, ağırlığınızın eşit dağılmasını sağlar
Lütfen bana boyunu ve ağırlığını söyler misin?
Bu kişi Wes Jackson, Kansas'tayken zaman geçirdiğim bir çiftçi.
Bir karınca kendi ağırlığının 50 kat fazlasını kaldırabilir.
Yetişkin Amerikalıların yüzde altmış dokuzu ya aşırı kilolu veya obezdir.
Kaç kilosun?
Lütfen bana ne kadar uzun boylu olduğunu ve ne ağırlıkta olduğunu söyler misin?
Tom onu son gördüğümden beri kilo aldı.