Examples of using "неправдой" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un söylediği doğru değildi.
Tom'un Mary'ye söylediği doğru değildi.
Onun söylediği doğru değildi.
Söylediği doğru değil.
Onun söylediğinin doğru olmadığını öğrendik.
Keşke doğru olmasaydı.
Bir hikâye gerçek değildir çünkü doğru olmayabilir.
O, yirmi yaşında olduğunu söyledi, gerçek değildi.
Hakkımızda söylentiler vardı ama gerçek değillerdi.
O dün hasta olduğunu söyledi, bu doğru değildi.
Keşke bu doğru olmasa ama doğru.
Senin bana söylediğin doğru değildi.
Söylentilerin doğru olmadığına memnun oldum.
O bir yalandı.