Examples of using "местного" in a sentence and their turkish translations:
O, yöre sakini bir çocukla evlendi.
Tom yerel astronomi kulübünün başkanıdır.
Ekspres tren yerelden bir saat daha hızlıdır.
Biraz yerel şaraba sahibiz.
O, yöre sakini bir çocukla evlendi.
Sen buralı gibi görünmüyorsun.
Bunlar yerel topluluklardan gelen, çoğu daha önce bizzat hapsedilmiş,
Yerel trenler bu programa dahil mi?
ve yerel ürünleri internet üzerinden satmaya başladı.
Seyahat ederken, yerel bira denemelisiniz.
Tom günün çoğunu yerel bir dergi için bir makale yazarak geçirdi.
oradaki doktoru işlemin her aşamasında adım adım yönlendirebilir.