Examples of using "замуж" in a sentence and their turkish translations:
Evlendim.
Gençken evlendi.
Kız kardeşim sonunda evlendi.
Onunla evlendim.
Onunla evlenecek misin?
O, çok geçmeden yeniden evlendi.
- Evlenmek ister misin?
- Evlenmek ister misiniz?
- Evlenmek mi istiyorsun?
- Evlenmek mi istiyorsunuz?
Neden onunla evlendin?
O, ne zaman evlendi?
Tom'un kızı evleniyor.
O, evleneceğinden umutsuzdu.
Oshtylech öbür gün evleniyor.
Jane erken evlendi.
Kız kardeşim evleniyor.
Maria istemeyerek evlendi.
Onunla evleneceğim.
Tom'la evlenemezsin.
Onun yakında evleneceğini söylüyorlar.
O on yedi yaşında evlendi.
Kızım haziranda evleniyor.
Onunla evlenmelisin.
Ne zaman onunla evleneceksin?
Neden Tom'la evlendin?
Onunla evlenmek ister misin?
O hiç kimseyle evlenmedi.
O, bir müzisyenle evlendi.
Evlendiğimden beri çalışmıyorum.
O onunla evlendi.
Bir Amerikanla evlendi.
Kim evleniyor?
O bir denizci ile evlendi.
Tekrar evlenmelisin.
O, zengin bir adamla evlendi.
O bir itfaiyeciyle evli.
Evlendim.
O bir balıkbilimciyle evlendi.
Herkes evleniyor mu?
Ben Tom'la evlendim.
Kraliçe Victoria nerede evlendi?
Mary kimle evlendi?
Hemen evlenmek istiyordu.
Zengin bir adamla evlenecek.
Bu sonbahar evleniyor.
Evleniyorum.
Tom'un annesi yeniden evlendi
Müslüman bir erkekle evlendi.
Ben Tom'la evlenmek istemiyorum.
Bir gün, onunla evleneceğim.
Onunla evlenemezsin.
Tekrar evlendim.
Tom'la evlenebilirdim.
Keşke onunla evlenmeseydim.
Gerçekten onunla evlenmek istiyor musun?
Onu onunla evlenmeye zorladılar.
Çok genç evlenecek.
Onun evlendiğine dair bir söylenti var.
Miriam Thomas'la evlenmek istiyordu.
O, sınıf arkadaşı ile evlendi.
Mary bir milyonerle evlenmek ister.
Ablam sonunda evlendi.
Kızım haziranda evlenecek.
Kızım haziran ayında evlenecek.
On yedi yaşında evlendi.
O benim kız kardeşimle evlendi.
Tom'la evlenmelisin.
Onunla evlenmek istiyorum.
Ben asla evlenmek istemiyorum.
O bir milyonerle evlenmek istiyor.
Ben yanlış kişiyle evlendim.
Hiç evlenmedi.
Onunla evlenmek istedim.
Tom'la evlenmek istedim.
Keşke Tom'la evlenmeseydim.
Tom'la evlenmeye karar verdim.
O bir banka memuru ile evlendi.
O evlendi ve çocukları oldu.
Boston'da evlenmelisin.
Tom'la evlenmeyeceğim.
Onunla evlenmeye karar verdim.
O hemen evlenmek istiyor.
Kız kardeşim bir doktorla evlendi.
O, zengin yaşlı bir adamla evlendi.
O onunla evlenmek için söz verdi.
Babasının rızası dışında evlendi.
O, anne ve babasının bilgisi olmadan evlendi.
Mary evlenme hakkında hayal kurardı.
O, 25 yaşında evlendi.
O, geçen yıl evlendi.
Tom'la evlenirsen, pişman olursun.
Üç ay önce evlendim.
O, yöre sakini bir çocukla evlendi.