Examples of using "краю" in a sentence and their turkish translations:
ve sonra da kenardan aşağı ineceğim.
Tom havuzun kenarına yürüdü.
Sonra yoksul kısma iniyoruz
Bu benim işim değil.
"sadece yürümeye devam etmeliyim."
Tüm akrabalarım dünyanın sonunda yaşıyor.
Sen hiç dünyanın sonuna kadar gittin mi?
Yuvasından çıkmış, ormanın kenarında dolaşıyordu.
Tom yatağın kıyısında oturuyordu.
Sadece sis kalktığında bir uçurumun kenarında uyuduğumuzu fark ettik.
Bu beni ilgilendirmez.
Açlığın eşiğinde olduğumuz zaman, onlar hayatlarımızı kurtardı.
Tom Mary'nin çatının kenarında durduğunu gördüğü zaman neredeyse kalp krizi geçirmişti.
Bardağı masanın kenarına yakın koymayın.
Tom yatağın köşesine oturdu ve çoraplarını giydi.