Examples of using "красивым" in a sentence and their turkish translations:
Tom yakışıklı olarak kabul edilir.
O yakışıklı bir adamdı.
O, onu yakışıklı buldu.
Tom'u yakışıklı görüyorum.
Güzel kadınlara güvenmiyorum.
Eskiden bu kent güzeldi.
Sen böyle güzel bir bebektin.
Tom oldukça yakışıklı bir adamdı.
Yakışıklı olduğumu düşünmüyorum.
Onun sesi yumuşak ve güzeldi.
Ben bir çocukken yakışıklı değildim.
Tom yakışıklıydı.
Otelin manzarası çok güzeldi.
Tom yakışıklı mıydı?
Tom'un özellikle yakışıklı olduğunu sanmıyorum.
Eskiden oldukça yakışıklıydım.
Bence sonbahar yılın en güzel mevsimi.
O, yakışıklı genç bir adam oldu.
Buz pateni zarif ve güzel olabilir.
Onlar dillerinin dünyadaki en güzel dil olduğunu düşünüyor.
Babam gençken yakışıklı olmalı!!
Matthew yakında evlenecek; o çok yakışıklı bir damat olacak.
Keşke Tom kadar yakışıklı olsam.
Bir zamanlar güzeldim.
Güzel olmak ister misiniz?
Tom Mary'ye sınıfındaki en yakışıklı erkeğin kim olduğunu düşündüğünü sordu.
Bu kent, zamanında güzeldi.
Ona Boston'u ziyaret etmesini tavsiye etti, çünkü o, onun dünyadaki en güzel şehir olduğunu düşünüyordu.
Tom'un John kadar yakışıklı olduğunu sanmıyorum.
Ben daha gençken, birçok insan güzel olduğumu söylerdi.