Examples of using "выполнить" in a sentence and their turkish translations:
Tom emri yerine getirmeyi reddetti.
Görevini yerine getirmelisin.
Planı hemen uygulamalıyız.
Tamamlayacak bir görevim var.
Tom işi Mary'ye yaptırdı.
Sami'nin yapılacak bir işi vardı.
Bazı şeyleri başarabilmek için şans lazım ya
Tom bu işi yalnız başına yapabilir.
O, bize işi yaptırdı.
Tom'un talimatlarını izlemeliydin.
Birisi bu işi bitirmek zorunda.
Bu görev zahmetsizce tamamlanabilir.
Babam işi yapmalı.
Tom gerçekten işi yapabilir mi?
Pekâlâ, şimdi bırakalım da güneş işini yapsın.
Onu uzun zaman önce tamamlamalıydın.
Ne pahasına olursa olsun amacıma ulaşmak zorundayım.
Kocasına işinde yardım etti.
O, muhtemelen çalışamayacak.
Bilgisayar sizin söylediklerinizi yapar.
Tutamayacağın sözleri verme.
Ev ödevimizi zamanında bitiremedik.
Tom sözünü tutamadı.
Tom işi yapmak için Mary'nin yeteneğinden şüphesi yok.
Söylemek kolaydır ve başarmak zordur.
Bu projenin zor bir görev olduğu doğru,fakat Mr Hara bunun üstesinde gelebilecektir
Tüm bunlar kendiliğinden kusursuzca gerçekleşmesi oldukça zor olan meşakkatli bir dizi olay.
Görevini yapmalısın.
Bu işi yapacak kadar Fransızcayı iyi konuşmuyorum.
Size bu işi başaramaz demiştim.
Hastalık onun işini yapmasını engelledi.
Ne kadar zor olursa olsun, işi yapmak için kararımı verdim.
Yardımın olmadan işimi yapabilirim.
Görevini yapmalısın.
Sen olmadan bu işi yapamam.
Onun onu yapma yeteneğinden şüphem yok.
Yapacak ödevin olduğunu biliyorum.
Sevmeseniz bile, işi yapmanız gerekir.
Yapacak işimiz var.
İngilizce ev ödevimde bana yardım eder misin?
Tom işi tek başına yapamaz. Ona yardım eder misiniz?